25 Haziran 2015 Perşembe

İtiraflar I

Sana hiç sinirlenmedim ben
Sense beni hep şiirlendirdin.
Dinle şimdi sana bişeyler itiraf etmek istiyorum.
Seninle hep el ele yürümek istedim ben.
En çok yeşil montunu yakıştırdım sana.
Hiç istemedim sigara içmeni
Çok güzel görünüyordun dumanlar arasında ama
Acıyordum işte ciğerlerini.
En çok "Tabiki de" dediğin zamanlar seni öpmek istiyordum.
Ve çok kez de dua ettim seni öperken dursun diye zaman.
Şimdi yoksun
Ve ben seni çok özlüyorum
Geri gelirsen bir gün
Bil ki
Seninle bir yıl opsiyonlu ömür boyu sözleşme imzalamak istiyorum.

Bak Anlatıyorum

İçimdeki alevi söndüren rüzgarın o kadar kuvvetliydi ki
Yıktı geçti herşeyi
Şehrim yerle bir
Şimdi anlatacaklarımı iyi dinle sevgilim.
Bak anlatıyorum bir bir.
Nasıl kapılmazdım ben sana
Bu cılız bedenim nasıl karşı koyardı
Bu kadar güçlü bir rüzgara
Yapamazdım yapamadım bende
Teslim oldum sana herşeyimle
Saçlarıma dokundun usul usul
Yüzümde gezdi ellerin.
Dudakların değince dudaklarıma
Ölüyorum zannettim
Ve cennet bir santim uzağımda.
Sevmeye seninle başlamadım belki ama seninle öğrendim.
Öğrendim bir rüzgara kapılınca karşı koyamıyor insan.
Bir meleği seviyorsan eğer uçup gider birgün.
Kanadın yoksa öylece bakarsın ardından bunu öğrendim
Ve son olarak
Sana düşünce çırpınılmaması gerektiğini çok geç öğrendim sevgilim.

Coğrafi Durum

Gökyüzüm kırıldı sevgilim.
Senin için aldığım dolunay paramparça
Gökkuşağı soluk
Artık taç yapamam onu saçlarına
Güneş, hayallerimin düştüğü suda boğuldu.
Rüzgârı tenine dokunuyor diye bizzat ben durdurdum.
Yağmur yeşertemeyeceğini bildiği için içimdeki umudu.
Çoktan vazgeçti yağmaktan.
Kar ise artık sadece saçlarıma yağar.
Bir de dağlar denize paralel diye içeri atılabilir.
Sensizlik sonrası coğrafi durumu bu yüreğimin
Gelsen şimdi
Tamir etsek herşeyi.
Sana yeni bir ay alsam
Gökkuşağını boyasan sen
Ve güneşi kurutsak beraber
Olmaz mı hiçbiri ?

15 Haziran 2015 Pazartesi

Bir Kal Tanesi

Bir kal tanesi olsam şimdi haziranlarda yağan.
Saçlarına takılsam
Avuçlarına birikip, ayaklarına dolansam,
Yüzünden süzüp toprağa karışsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?
Bir kal tanesi olsam şimdi az bulunan.
Derinlerine saklanıp sende tek kalsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?
Bir kal tanesi olsam şimdi.
Şiirlerine eylem olup,
Şarkılarına nakarat olsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?

11 Haziran 2015 Perşembe

Haykıralım Sevgimizi

Gel sevgilim dök asimetrik saçlarını göğsüme.
Seyredelim yıldızları beraber.
Sen kalbimin gök gürültüsünü dinle
Ben kaybolayım gözlerinin elaya çalan yeşilinde.
Hiç uyanmayacakmış gibi düşlere dalalım.
Kimse koparmasın bizi.
Kimse bozmasın sessizliğimizi.
Durup durup ağlayalım sonra.
Değsin ıslak gözlerimiz birbirine.
Ve o vakit dursun dünya.
Biz haykıralım sevgimizi birbirimize.

Seni Geri Yuttum

Boğuldum, ela yeşili gözlerinin derinliğinde kayboldum.
Kayıp giderken kum taneleri gibi ellerin ellerimden.
Kokunu sökünce rüzgar cılız bedenimden.
Sesin yırtıp çıkınca kulaklarımı dışarı
Susutum, sırf ağlamamak için sustum.

Parçalanınca kalbim, kesince göğüs kafesimi kırık parçalar.
Kısa metrajımız geçince gözümün önünden.
Çözülünce diz kapaklarım gidişinden.
Kustum, içimdeki seni dışarı kustum.

Sonra unuttum.
Unuttum, dönüp bakınca bana geri.
Umut kaplayınca yine heryeri.
Bana yaptığın herşeyi unuttum.
Ve dışarı attığım seni geri yuttum.

Hayal Etmek

Bir sileceğin araba camına çarpan yağmur damlalarını savurduğu gibi,
Savrulduk seninle dört bir yana.
Oysa ben hep hayal ettim seninle buluşmayı bir yağmur mazgalında.
Karışmayı sonra toprağa
Yeşertmeyi bir fıdanı.
Dökülmeyi belki denize
Yaşatmayı içimizde balıkları.
Ama yapamayacağız hiçbirini.
Yuttu bizi bir kere hayat girdabı.
Ve sadece hayal etmek kaldı geri.
Sadece hayal etmek.
Beni seveceğin günleri.

Nasıl Seviyorum Seni

Hergün alevler yağıyor üzerime gökyüzünden.
İliklerimde hissediyorum sıcaklığını.
Ve kalbimin kaynadığını gözlerime gözlerin değince.
Yanıma gelsen eriyiveririm, uzağımda olsan donarım soğuktan.
Ben böyle büyük bir tezat cehenneminin içinde seviyorken seni,
Senin haberin yok bu sevgiden.
Olmayacakda hiçbir zaman.
Anlatamam sana çünkü sana seni nasıl sevdiğimi.
Belki Nâzım'ın Piraye'yi sevdiği gibi
Belki Attila'nın Aysel'i sevdiği gibi.
Yok yok hiçbirisi değil bunların.
Ben İslâm'ın Hasret'i sevdiği gibi seviyorum seni.

7 Haziran 2015 Pazar

Güneşi Kıskandıran Kız

Yüzünden belli oluyor masumiyetin.
Derinlerde bir şey var ama belli kelimeler doldurmuş kalbine.
Yazarak kusuyorsun sende kağıtlara dokunan kaleminle.
Güneş kıskanmış seni ardına saklanmış saçlarının.
Bu kadar kirin pisliğin içinde boyundan dolayıdır boğulmamışsın.
Tertemiz kalışının sebebi bu yüzdendir bakışlarının.
Savaştan kaçmayıp kahraman olmayı göze alıyorsun
Belki de senden sonrakilere savaşmayı öğretiyorsundur kim bilir.
Kim bilir belki bende senden cesaret alırım üçüncü raund için.
Çok garip tanıştık doğru
Kabul pek sevilecek bir insanda değilim ben.
Ama bil ki sevdiğim insanlar arasında yerin çoktan hazır.

*Yeliz'e

Dirilme Planı

Kusursuz bir plan yaptım sevgilim
Seni diriltmesi için gökten İsa'yı indireceğim.
*Biliyorum
Dirilsen bile yine beni sevmeyeceksin.
*Olsun
Belki bu sefer gitmezsin.
Yine dizlerine yatarım
Yine saçlarımla oynarsın sen.
*Sevmesende
Seviyormuş gibi yaparsın bu kez belki.
Ben hemen inanırım sana.
Ve gökkuşağını taç yaparım asimetrik saçlarına.
Şimdi dirilsen tüm geçmiş unutulur
Yepyeni bir sayfa açılır sana
Şimdi sen dirilsen varya
Bu herif çok ama çok mutlu
*Olur

5 Haziran 2015 Cuma

Seni Çok Özledim

Hiç umrunda olmadı seni sevmem.
Oysa ben,
"Rönesans dönemi kilise freksi özeni" gösterdim sevgime.
Ve bir gün bile gevşetmedim aşkımın vidalarını.
Sonra egzistansiyalizmle ilgilendim bir müddet.
Fakat yetmedi Søren Kierkgaard ile Frédéric Nietzsche.
Tarihe vereyim kendimi dedim.
Ve yepyeni bir şey öğrendim, Napolyon çok büyük bir kapitalistmiş sevgilim.
Sakalınıda cımbızla alıyormuş Sezar.
Ve galiba bu yüzden tavlamış Cleopatra'yı.
Ben tüm bu saçmalıklarla uğraşırken tek bir gerçeği öğrendim
Şimdi sana söylemenin tam zamanı.
Sevgilim, ben seni çok özledim.

Kuduz Köpek Yalnızlığı III

Bu sabah umut doğmadı güneşle beraber.
Bu sabah sökmedi şafak.
Ölü kuşlar tarlası penceremin önü.
Kırık kalpler çöplüğü.
Alabora olmuş hayaller denizi.
Anlamsız kelimeler sözlüğü.
İntihar edemeyenler uçurumu.
Kesik bilekler hastanesi.
İmkansız aşklar tekkesi.
Sulu gözlü aşıklar meyhanesi.
Ölü melekler morgu.
Eğik yüzler aynası.
Yorgun kanatlar sandalyesi.
Kayıp çocuk yetimhanesi.
Gelmeyecekleri bekleme durağı.
Kabulsüz dualar türbesi.
Ve en çok da kuduz köpek yalnızlığı.

Kuduz Köpek Yalnızlığı II

Bugün kendimi en çok bir kar tanesine benzetiyorum.
Dudaklarının üzerine düşmüş,
Erimekten korkmayan bir kar tanesi.
Erisemde içeri sızılırım diye bütün umudum.
Belki tükürüp kurtulursun hemen.
Belkide yutup kanına karıştırırsın.
Ve ben ne mutlu olurum senin içinde.
Yine fazlaca daldım hayallere sevgilim.
Beni anla demiyorum biliyorum yapamazsın.
Kimse yapamaz sadece Werther anlar acılarımı.
Sadece Werther öğretir bana ilacımı.
Sokak köpeklerine baktım az önce penceremden.
Kendimi en çok kuduz olanına benzettim.
Saldırıyor fazlaca sevmeye gelenede öldürmeye gelenede.
Ve hep yalnız ve hep şikayetçi sanki bu durumdan.
Ağzından ağlıyor salyalarıyla.
Ölüyor yavaş yavaş, yaralıyor önüne geleni.
Kaçırıyor herkesi herşeyi kendinden.
Ve ben en çok bu köpeğe benzettim kendimi sevgilim
Sen iyileştirmeye çalıştın bense hep yaraladım seni.

Kuduz Köpek Yalnızlığı

Sensiz günlerimi çentik atarak saysaydım eğer duvarlara.
Tek bir çizgim bile olmazdı.
Şehrim düştü çünkü giderken attığın adımlarınla.
Duvarlarım enkaz halinde.
Her yanda ölü melekler kırık kanatlar.
Gizli gizli ağlıyor palyaçolar kan denizi sahilinde.
Martılarda alışamadı gidişine.
Göç etti hepsi gittiğinin ertesi gününde.
Kuduz bir köpek yalnızlığı benimkisi.
Geçmesi kolay değil tedavi görmeden.
Tedavi kolay değil saldırganlığım yüzünden.
Kısacası ölümü kendi elinden vahşi bir yaratığım ben.

Werther ile Pollyanna

Başkası için öldürecekken kendini Werther.
Şakağı ile namlunun arasına girdi Pollyanna.
"Dur yapma ben burdayım ben seni severim" der gibi.
Düştü silah Werther'in elinden.
Gülümsedi Pollyanna.
Werther unuttu geçmişini.
Herşeyi oldu onun Pollyanna.
Yeni umutlar yeni hayaller kurdu Werther.
Yeniden yaşamak güzel dedi.
Yeniden içten gülümsedi.
Bir gün sıkıldı Pollyanna
Belki de haklıydı kim isterdi ki bir yaralı.
Gitmek istedi Pollyanna
Tumak istedi onu Werther.
Son şansıydı Werther'in Pollyanna.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Az daha sevsin seni Werther.
Az daha kandırsın kendini seninle.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Bu kez öldürür kendini Werther.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Seni çok seviyor Werther.

4 Haziran 2015 Perşembe

Dramatizasyon

Hayatım koskoca bir dramatizasyon şu aralar.
Ve artık bir mucize gerek dirilmen için.
Ama affet sevgilim ben İsa değilim.
Ve ne kadar yalvarsamda inmez dünyaya biliyorum.
Seni sevmem onun umrumda değil.

Didaktik didaktik konuşuyorum herkesle şu aralar,
Senden kalma eski bir alışkanlık bitiremedim.
Bilirsin ama sen, ben seni pastoralde lirikde severim.
Ah nasılda unuttum bağışla,
Seni sevmem seninde umrunda değil.

Nasıl Becerdin ?

Kimi sevdiysem kaçtı gitti.
Daha küçük parçalara ayırıp yüreğimi daha derine gömüp gitti.
Sen evet sen daha hiç gelmemişken nasıl becerdin gitmeyi.
Beni daha koyu bir karanlığa hapsedip daha katı bir yalnızlığa itmeyi.
Nasıl becerdin gelmemişken parçalara bölmeyi tuz buz olmuş yüreğimi.
Nasıl becerdin hiç gelmemişken beni bu kadar ele geçirmeyi.
Nasıl becerdin binlerce kez ölmüş bir bedeni hiç gelmeden öldürmeyi...