31 Aralık 2015 Perşembe

Rapt

Seni kalbime gömemem asla.
Üzerine serilen toprak incitir tenini kıyamam.
Hiç anlamadın ki beni sen
Sürekli cam kenarına oturmak isteyen çocuk hevesiyle seviyorum seni.
Ya da gebe bir annenin kış ortasında karpuz aşermesi.
İmkansıza yakınsın.
Bana uzak.
Farsçada isminin yazılışını öğrendim bugün.
Bak yazıyorum "اشتیاق"
Seni her dilde dilime kazıyorum.
Azı yorum çoğu bilgi yaşadıklarımın
Seni seviyorum oluşumu titriyorum.
Gece buzla örtülü
Şimdi yaktığın canımla ısınmanın tam mevsimi.
Ve sevgimi sorgulamanın, oynayarak kötü polisi.
Ah şimdi ne çare olur ki bize ?
Kaç şiir kaç şarkı kaç film anlatabilir ki sevgimi ?
Ve sen ne zaman anlayabilirsin ki
Sana raptolmuşsam bunun seni hiç ilgilendirmediğini.

Farkında Mısın ?

Farkında mısın sevgilim ?
Efrahim gittiğinden beridir sana şiir yazmıyorum
O senin gibi yapmadı haber verdi gitmeden.
Sen sessiz sedasız gittin.
Ve gelmeyeceksin bilmekten utanıyorum.
Efrahim gelir diye ümit ediyorum.
O olmadan tadı yok buraların
Çaylar eskisi kadar demlenmiyor
Şiirler babasız kaldı.
Tütün tütmüyor.
Sen olmadan da gün doğmuyor.
Hep karanlık dört bir yanım.
Balıklarıma senin adını verdim,
Onlarda bana küstü
Hergün bir yenisi ölüyor.
Anladım ben anladım.
Hiçbir Hasret beni sevmiyor.
Hayallerim kan revan
Umutlarım kangren.
Etobur bir canavar şimdi özlemek yüreğimi kemiren.
Baksana hem Efrahim gittiğinden beridir şiir yazmıyordum sana
Ama biliyorum farkında değilsindir sen.

20 Aralık 2015 Pazar

Burcum Burcu

Burcum Burcu
En önemli özelliğim çok sevmek.
İyi oku kalburüstü yüreğimden yazıyorum sana bu mektubu.
Hiç görmedim seni belki gözlerimle
Bir kaç resim bir kaç ses kaydı hepsi bu.
Özlüyorum ama, sebebi yok
Özlüyorum emin ol.
Bu sıra senden ibaret herşey
Hatta şairin dediğini az değiştirirsek;
İki kere iki dört, elde var Burcu.
Şimdi diyeceksin ah ne önemi var bu şiirlerin.
Başka birine aşıksın sen
Doğru başka birine aşığım
Ve hiçbir zaman sana aşık olamayacak olmama üzülüyorum.
Çünkü yüreğimin bekaretini bozdu sevdiğim kadın.
Namuslu ayağına yatamıyorum.
Çekti gitti sonra ne arar ne sorar.
Arada dönüp bakar ölmüş müyüm diye o kadar.
Bak işte tüm hikayem bu benim
Çoktan fahişe olmuş yüreğime ölüm pornosu çektirmek isteyen bir kadını hâlâ bekliyorum.
Neyse başını ağrıttım belkide affet.
Bil istedim sadece
Çünkü seni ben gerçekten çok seviyorum.


*Kedi Kız Burcu'ya :")

16 Aralık 2015 Çarşamba

Çaresiz Kimliğim

Sabah ilk çayına attığın şekerim ben
Bir çırpıda karıştırıp eritiyorsun beni.
Sense ciğerime çektiğim nikotin,
Azrail bile çekip alamayacak seni.
Tedavin yok
Dokum uyuşmuyor kimseyle organ naklim imkansız.
Tıpkı beni sevecek olman gibi.
Tıp ki çaresiz kaydıysa
Düşün birde benim çaresizliğimi.
Düşlerimi kıran nal
Neden yetiştirmiyor bana seni ?
Yetiş bak canını veriyor aciz bedenim.
Tenimi kemirmeden binbir başlı yılanlar.
Yetiş dört bir yandan saldırıyor kalpkıranlar.
Aşktan biçare kalmış bedenler mezarımı kazıyor.
Zebaniler sorguda
Hepsi seni neden bu kadar sevdiğimi merak ediyor.
Şimdi sana en büyük sırrımı açıklayabilirim.
Beni ne kadar sevmiyor olsan da kimliğinde İslâm yazıyor.

İrrasyonalize

Seni seviyor olmamın verdiği yetkiye dayanarak yazıyorum bu şiiri.
Ellerim hayli kan
Gözlerimden damlayan her damla
Bir dna karıştırıyor toprağa.
Şehir çok fahişe
Faşiste aşık sosyalist
Liberal çoktan teslim olmuş kapitaliste.
Kar yok,
Kâr çok.
Herkesin hakkını eşit yiyor bu düzen.
Herkesi eşit miktarda zehirliyor oksijen.
Ben hariç.
Ben azot soluyorum çünkü
Ve
Hergün kesin bir çiçeği suluyorum
Sulu yorum yapan herkesi faceden engelliyorum.
Ben seni çok seviyorum.
Sonra,
Pembe diziler ve Deep Purple
Saçma filmler ve "Smoke on the water".
Bir kurbağayı öpüp prens yapıyorsun.
Onun beyaz fili var.
Bendeyse siyah şah.
Haş kelimesini tersten okuyunca çıkan kelimeyle adlandırılan damarımı kestim.
Çok kanıyor.
Çayın altı kaynamıyor.
Katili oluyorum kendimin tutuklamıyor karakol.
Bir piyanist görüyorum meydanda
Piyanosu müebbet yemiş.
Meydan dediğim de Taksim anla.
Sonra çamlar, camlar, yamaçlar ve göbekli amcalar.
Hepsi üniforma giymiş.
Siyasi mesaj verdiysem özür dilerim.
Neyse..
Volkan var bizim dişçi bir kızı seviyor galiba.
Gidip konuşmuyor
Sanırım kızın Volkan'ı seveceği yok.
Volkan bu konuya çok üzülmüyor.
Volkan hiçbir konuya çok üzülmüyor.
Volkan çok iyi adamdır.
Sen çok güzelsin.
Ben seni çok seviyorum.
Sen beni sevmiyorsun.
Oğuzhan dedi bugün ben hep terk ediliyormuşum.
Doğru.
Ben hep terk ediliyorum.
Hiç tertip edilemiyorum.
Uğur var o çok seviyor.
Arada da galiba ağlıyor.
Ama sanırım kimse onu anlamıyor.
Bende onu anlamıyorum.
O beni çok sever.
Sen beni sevmiyorsun.
Birazdan derbi var.
Ben Beşiktaşlıyım.
Bu derbi seni hiç ilgilendirmiyor.
Mario Gomez var.
Jose Sosa
Ricardo Quaresma
Sonra Gökhan Töre var.
Aklıma senden başka bir şey gelmiyor.
Kar eridi dışarda oysa şu an aralık ondört.
Onsekiz yirmibeş.
Yüzde altmış sekiz şarjım var.
Gözlerim acıyor biraz
Kalbim acıyor çok.
Cennet galiba bana küs.
Kös kös oturdum bugün okulda o yoktu.
Sen de yoktun.
Sendeledimamadüşmedim.
Trabzanlar var kenarda onlara tutundum.
Kafamı aşağı eğdim
Hatırlamıyorum ama galiba kustum.
Çok sustum bugün.
Az sigara içtim
Hiç sevmediğim biriyle tokalaşmak zorunda kaldım.
Yağmur beni öptü
Mukaddes'de beni öptü.
Ben onları öpmedim.
Kısa film senaryosu yazdım.
Mekân bakıyorum.
Kimse oynamak istemiyor
Sonunda öpüşme sahnesi var.
Çok muhafazakâr olmuşlar.
Oysa tenhada neler neler yaparlar.
Kaçıncı şiirim acaba bu sana ?
Bu arada,
Saçlarım çok dökülüyor.
Yakında kestireceğim
Ama söz vermeyeyim tabi
Bakarsın vazgeçerim.
Bu ara derslerede çok girmiyorum.
Cennet niye bana küstü ki acaba ?
Hayat çok boktan.
Noksan altmış noksan.
Doksan dakika sürer bir derbi.
Artı üç dakika uzatma.
Yetmiş yıl sürer bir hayat.
Artı sıfır saniye uzatma.
Tabi bunların hepsi ortalama.
Orta boylu bir lama kaç yıl yaşar ?
Yama yapsam kalbime kaç güne kabul tutar ?
Kurtar beni kurtar dinliyorum Cem Adrian'dan
Acaba derbi ne olacak ?
Dolar ne kadar daha zamlanır ?
Kendi kendime ağlıyorum.
Kimse yapmamıştır eminim.
O değilde Hasret
Ben seni çok özledim.

Otobiyografi

Merhaba büyük insanlar ya da kendini insan sanan aciz ve garip yaratıklar.
Ben kaybedişin ta kendisiyim
Acının, derdin, tasanın ve her türlü yasanın ilk bulduğu
Tüm terk edilişlerin baş kahramanı benim.
Uzun saçlarımdan başka bir şeyim olmadı
Bugüne kadar sadece üniversite kazanabildim
Onuda keşke kazanmamış olsaydım
Çünkü ne geldiyse başıma,
Aşıma kim su kattıysa orada tanıdım.
Kimin için kaldırdımsa başımı, zatı halleri tarafından daha çok büktürüldü boynum.
Koynum yılan yuvası
Yüreğim İnebahtı'da kaybetmiş Osmanlı donanması.
Demem o ki çok ağır bir mağlubiyet yaşıyorum.
Tüm bu olanlardan sonra nasıl yeni bir hayal kurayım ?
Sizede bir çift sözüm var iyi dinleyin.
Beni imkansız şeylerin olabileceğine inandırıp,
Hayata karşı 22-0 geriye düşmemi sağlayan herkesin ta amına koyayım.

10 Aralık 2015 Perşembe

Sorgulu Sualli Gözaltı

Nasıl bir ateştin ki üzerine döktüğüm gözyaşlarımı tutuşturdun.
Şimdi seninle beraber aynı ateşin koruyum.
Senden başka herkesin körüyüm
Kötürüm bir kalple tepeden tırnağa seni bekliyorum.
Bak, gör kimsem yok
Tokmağını tuttuğum hiçbir kapı sana açılmıyor
Tok karnına çekilmiyor sensizlik.
Aç olmak lazım aç
Sana aç, aşka aç, sevilmeye aç
Aç artık kalbini dışarda donmak üzereyim.
İhtiyacım olan sensin ve bir de şefkatli bir kucak.
Sevgilim kendi kendime biraz daha konuşursam
Hayat dilime asma kilit vuracak.
Bu nedenle şimdi susup yazmak zorundayım
Kusup ne varsa içimdeki
Son sürat sana doğru koşmalıyım
Yolda çatlarsam susuzluktan
Kuşkusuz şehit olmuş olacağım.
Şahit yazacağım herkesi aşkıma
Tutanak tutup seni yargılayacağım
Sevgilim seninde müsaden varsa eğer
Uzun bir müddet seni göz altımda tutacağım.

Toplu İntihar

Şarabı sevmemiz üzüme düşkünlüğümüzden değildi, biz sadece ezilenden yanaydık.
Ki bunun için nerde bir aşık varsa bulup ortak olduk acısına.
Bakış açısına pergel tuttuk
Onun gözünden gördük dünyayı
Dün yayı bize doğrultmuş olanları ok çoktan çıkmış olmasına rağmen affettik beraber.
Aynı tabuta omuz verdik
Dokuz tahtayı alfabetik sıraya göre dizdik mezara.
Kim varsa kalbinden yara almış olan.
Kendi kırık kalbimizden ona yama yaptık.
Yanyana uyuma taklidi yaptık kimi geceler
Göz yaşı ilk akan start verdi yaş yarışına.
Şahit olduk çok defa Allah'a yakarışına birbirimizin.
Amin olduk dualarımıza.
Oturup beraber intihar mektupları yazdık.
Geri getirmeyecek aşk şiirleri karaladık.
Belki hiç mutlu olamadık ama
Biz sevgimize çok fazla inandık.
Çok fazla bekledik
Bizim olduğumuz istasyonu geçmiş bir treni
Ve gizlemedik hiç hep aleni yaşadık sevgimizi.
Şimdi yanyana değiliz belki ama birazdan sigara yakacağız
Kafanızı çıkartıp bir bakın ne kadar da kalabalığız.

6 Aralık 2015 Pazar

Ar

Düşse zar
Sezar göğsünden bıçaklanmış olsa
Mezar kazsa ona Singapurlu bir tüccar.
Sana hissettiklerim aşikâr
Aşık ar bilmez yar demek için yarine yarılmışsa kalbindeki damar.
Dar bir geçit var sana gelen
Kar çok
Zarar yok ama taktiklerini çaldığım mecnun adında bir meczup var.
Düş Sezar ayakta ölmen hiçbir şeyi değiştirmez.
Bak hem ölmezsen Bürütüs kızar.
Sızar bir köşede ay
Yakamoz başka bir denizde çıkar.
Şikar olduğum şiirleri
Kaçar kaçar saydı bu tahsildar.
Seni seviyor olmam hiçde değil manidar.
Dindar bir nesle
Kindar olmak getirecek mi ki yarar?
Ah çok siyasi konuştum şimdi polis beni arar.
Sen beni edersen ihbar
Sadece beni değil şiirlerimi de tutuklar.
O değil de senin beni sevmemen sana nasıl bir fayda sağlar ?

Donmak ve Dönmek

Yedi dakika sonra onbir olacak saat
Sana şiir yazan ellerim donmak üzere
Sen dönmeyeceksin biliyorum.
Çaresiz bir bekleyiş içinde debeleniyorum.
Umut kürtaja uğramış bir cenin.
Tenin ne kadar uzaksa bana o derece kaynıyor yüreğim.
Gırtlağıma düğüm atıyor denizciler.
Çözemiyorum.
Her nefeste seni biraz daha özlemenin verdiği cesaretle, camı açıp bağırıyorum.
Seni çok seviyorum.
Geceleri daha bir ağır oluyor özlem
Ağıt gibi yaktığım sigaralar ciğeri süngere çeviriyor.
Evriliyor her kelime sanki adına
Hangi cümleye başlasam seninle bitiyor gibi
Ve derdi bir halk düşünürü
Kimi çok seversen en çok o yaralarmış seni.
Doğru çıkacak diye bir şey yok tabi her kuram
Ama bak kesin bir doğru varsa eğer
O da şudur ki;
Dişisinin kötü davrandığı tek hayvan İslâm.
Lakin mazoşist falan değilim
Zevk almıyorum bedenime acı zerk etmenden.
Hele yüreğimi yarman derinlemesine orta yerinden
Hiçbir tat vermiyor bana.
Seviyorum ben sadece seni
Bilmen gereken tek şey budur
Ebedi ve ezeli.
Hazır aklıma gelmişken,
Son bir sorum var sana
Saçlarına dokunamadığımdan mıdır acaba ?
Hissetmiyorum şu an hiçbir elimi.

Kalpkıran

Asılan yüzüme otopsi yapsan,
Sen olduğunu anlar mısın sebebinin ?
Kırılan kalbimi toplasan, sarsan sarmalasan
Yeniden hayata dönebilirmiyim?
Benimle ilgili şiir yazsan
Ya da şiiri geçtim hadi durum yazsan benimle ilgili.
Yeniden doğar mı umut adlı kürtaj mağduru çocuk.
Sevsen ya beni biraz
Tamam tamam o olmaz biliyorum.
Sevmesen ama yine de yanımda dursan.
Olmaz mı ?
Niye ?
Ne yaptım ki sana sevmekten başka ?
Her gün şiir yazmaktan başka ne zararım dokunmuş olabilir ?
Her gün belki seni seviyorum dersin diye beklemekten başka sessiz sedasız.
Ne yaptım ki ben sana ?
Geceler boyunca yorganın altına gizlenip ağladım.
Bundan haberin yoktur.
İnanmayacaksın belki ama babam bile ilk kez o zaman sordu bana neyin var diye ?
Anlatamadım seni
Diyemedim Hasret beni sevmiyor diye.
Delikanlılık varya güya ağlayamadım babamın yanında.
Hiçbir şey değişmez bundan sonra.
Ne kadar yazsam da ne kadar anlatsam da seni hiçbir şey değişmeyecek.
Ama dinle
Bak
Son bir tavsiyem var sana.
Soy adını kalpkıran olarak değiştir.
Bunca olanlardan sonra
Eminim çok yakışacaktır sana.


Uzatmaya Gitmeyen Maç

Adınla başlamayan her cümleye küsüm.
Baş harfinle başlamayan her kelimeyi
Lügattan çıkartmak istiyorum.
Ah biliyorum çok uçuk fikirlerim var
Baksana hâlâ seni seviyorum
Hâlâ şiirler yazıyorum sana
Geceleyin sana yatıp
Sabahları sana uyanıyorum.
Utanıyorum başkasının yanında
Yanımda hep seni istiyorum.
Güneş çok yakınımda ama
Ben karanlığı tercih ediyorum.
Ay az olduğu gecelerde
Senin adına mutsuz oluyorum
Sensizliğin sesini açınca yalnızlık
Gözlerimden akan yaşlarla abest tazeliyorum.
Ama farkındayım herşeyin
Farkındayım sevgilim
Ben
Çoktan bitmiş bir maçı uzatmaya götürmeye çalışıyorum.

1 Aralık 2015 Salı

Ters Ah !

Tıka basa seninle doluyum bak
En ağır yaralarımı sen açtın bana
Recmin eşiğinde yüreğim
Secdede hançerlenecekmiş gibiyim
Ağlatamadım bir türlü seni nasıl sevdiğimi
Hangi başka şair tersten akrostiş yapmıştı ki oysa ?

Diplomatik Kalp Krizi

Dumanlı hava sahamı ihlal etti pasif içici hayalin,
Ama komünist Lenin gibi cesur olamadım ben,
Vurup düşüremedim seni ciğerlerime.
Kıyamam ben sana bilirsin
Tek yapabildiğim şey hapsetmek seni şiirlerime.
Kalbimin kral dairesinde ağırlaştırılmamış müebbet.
"Lâ kin"
Biriktirmemde inan
En çoğu birkaç sert şiir yazarım
Sonra pişman olup koşa koşa gelirim sana.
Dilimden dökülenleri toplar TDK
Biliyor musun sevgilim ?
Yeni bir diplomasi dili bulmuşum haberim olmadan.
Nota vermişim sana en sevdiğin şarkıdan.
Ve
Haberin olmadan sevmeye devam etmişim seni
Haberin olaraktan hiç sevmedin beni.
Şimdi merak ediyorum da
Hangi ülke aracı olsa düzeltir bu diplomatik krizi ?

Tropik Aşk

Hasret beni sevmiyor.
Öğrenilmiş çaresizlik.
Bu konuda ne buyuruyordu ki Zerdüşt ?
Kabza tutsam, patlar göğsümde en fosforlu bombalar.
Çocuklar onları misket sanıp toplar
Biliyorum
Benim seni sevmem seni intihara meylettirir.
Bilmiyorsun
Senin beni sevmemen beni şiirlere gark ettirir.
Ki zaten kelebek parçalamaya başlamışsa kozasını
Herşeyin sonu gelmiş demektir.
Ve sevmiş demektir İslâm Hasret'i
Kast ettiğim hayatımın faili meçhul suikastçisi.
Aşık ölmeye ramak kala rampalar kurulmuş.
Yanlış biliyormuşum.
Toma Hawk su sıkmıyormuş.
Oysa halk isterse bizi birleştirebilir.
Belediyenin verdiği yetkiye dayanarak nikahımızı kıyabilir memur.
Mazlumlara baskı yapıyorsa muktedir.
Benden duymuş ol
Direnmek meşrudur.
Ah şimdi yanında olmak vardı.
Gözlerinin elasıyla yeşilini birbirinden ayırmak.
Tutmak ellerini
Tutsak etmek seni yüreğimin kör kuyularında.
Ve sana kötü bir haber
Hiçbir tüccar yok oradan seni çekip çıkaracak.
Marjinal oluşumuz manidar.
Öyle ki
Ne zaman Tanrıdan istemeye doğrulsam seni kıbleye
Yüreğimi bir ferahlık kaplar.
Galiba bir gün kabul olacak ettiğim dualar.
İnşallah.
Umarım.
Amin.
Amen.

Kâhkülün Üzredir

Gel sevgilim
Tüm kelebekler intiharın eşiğinde
Kelimeler katrana bulanmış
Kuşlar konduğu dalı kesiyor
Derimi sıyırıyor olmayacak olman fikri.
Gel artık gel
Bunca beklemeyi anlamlandır.
Bunca şiiri bunca cümleyi yetim bırakma da gel.
Bir kez olsun bana güven de gel.
Sadece bir kez beni seç
Bir kez arkandan baktırma bana
Hiç bir kez seni seviyorum demedin bana
Tamam yine deme ama gel
Gel dur yanımda
Gözlerime bak uzun uzun
Ellerini tutayım biraz
Tamam sevme tamam sevme ama gel artık gel.
Böyle bırakma yeter.
Hatta bak şöyle yapalım
Sen gelemiyorsan söyle ben geleyim.
Eriteyim tüm mesafeleri.
Yolları bitireyim
Tüm dikenli telleri keseyim
Mayınları elimle temizleyeyim.
Tamam sen gelme
Çağır beni ben geleyim
Hasret,
Hasretim.
Kahkülünü kaldır da alnından öpeyim.

Dünyadaki Cennet

Herkes senden bahsediyor.
Öyle ki tanrı bile seni vaad etmiş dünyada uslu duran kullarına.
Eğer senden bir köşe kapmaksa dünyadaki imtihanın bedeli
Ben kalbine talibim diyenin oldu mu hiç?
Yoksa henüz o kadar evrilmiş bir homosapiens çıkmadı mı karşına ?
Ayrıca da torpil geçmiş sana tanrın
Güzelliğin senin bile başına bela.
Bi yerde yanlış yapmış ama tanrı
Cennet ulu orta gösterilmemeli bu kadar fani yaratığa
Bu faniler ki kendilerini bile boğazlar
Cennete nasıl vermezler ki zarar.
Zar arlarına ters düşer her zaman
Kaybederler ahlak oyununu.
Neyse çok uzatmayayım
Sen beni tanımazsın ben seni tanımam.
Içimden geldi bu dizeleri dizmek bir sıraya.
Serde de şairlik var biraz her ne kadar vasat olduğumu bilsemde,
Gelince ilham isimli kardeş oturup konuşuyorum onunla bir kağıt başında.
Yanlış birşey yapmadım ama eminim.
Sakın burda bir art niyet arama
Ve ne yaparsan yap
N'olur
Beni sakın yanlış anlama.



Cennet'e :")

24 Kasım 2015 Salı

Sen Ben ve Küçük Hasret

Derinlerime sızıyorsun Hasret.
Sığmayıp içime taşıyorsun gözlerimden.
Sözlerim kör oldu
Gözlerim sağır
Ne bakabiliyorum ne de kelam edebiliyorum sana.
Yoksun işte tıka basa yoksun.
Boşluğun tam ortasında yaşıyorum
Gel sevgilim artık gel saçlarım yeniden ellerin koksun.
Döksün tüm yapraklarını çam ağacı
Camlar kırılsın içimdeki
Çanlar ikimiz için çalsın
Bir zangoç nikahımızı kıysın orta halli bir camide.
Duvağını açıp mührümü vurayım yüzüne.
Kızımız olsun ismini Hasret koyalım.
Saçlarını ör her sabah okula giderken küçük Hasretin.
Ben okula götüreyim onu.
Zil çalınca dışarı koşsun.
Küçük Hasret de aynı senin gibi koksun.
Bunların bir önemi yok senin için biliyorum.
Biliyorum sevgilim biliyorum olmayacak bunların hiçbirisi.
Göğüs kafesimi parçalasamda gözünün önünde
İçerdeki seni göremeyeceksin.
Sevmeyeceksin beni
Öpmeyeceksin
Biliyorum ah biliyorum
O küçük Hasretin saçlarını hiçbir zaman örmeyeceksin.

Efrahim Biliyorsan Söyle

Hasret beni niye sevmedi Efrahim ?
Söyle bana sen bilirsin belki
Niye hiç seni seviyorum demedi bana ?
Onu bu kadar çok özlemişken niye duymuyor ki sesimi ?
Beni niye görmüyor Efrahim ?
Söyle ne olur biliyorsan söyle
Geri gelecek mi bana ?
Yoksa umudu keseyim mi ?
Fişini çekeyim mi tüm hayallerin ?
Düşlerime düşük yaptırayım mı Efrahim ?
Kendi kendime veremiyorum cevapları.
Ne olur bana yardım et.
Bak görüyorsun işte geçemiyorum bu sınavı.
Abi susma ne olur ?
Sen acıda söylesen olur.
Başka birini mi seviyor yoksa ?
Beni diri diri gömmek mi istiyor ?
Cevap ver abi
Şiirleri mi beğenmiyor ?
Berbat şeyler hepsi biliyorum.
Efrahim abi söyle bana
Ne olur söyle
Hasret beni niye sevmedi ?
Hasret beni niye sevmiyor ?

Saçma Sapan Bir Aşk Filmi

Üç, iki, bir
Kayıt
Oğlan kızı kaybeder.
Ve şiirler patlar sonra şehir havaya uçar.
Şarkılar çalınır uzaktan
Piyanistler ölür, piyanolar göz altına alınır.
Hiçbir yaş yaşlanmaz gözde
Silersin elinin tersiyle yerine yenisi çıkar.
Kuşlar göç eder uzak şehirlere
Kediler damlara çıkar
Damlarda damlalar damlamak için sıra bekler.
Sessizliği bir yaprağın yere çarpışı bozar.
Sensizliği sorgular İslâm
Ters kelepçe geçirir kalbine, kız susma hakkını kullanır.
Nöbetçi mahkeme devreye girer
Marjinal bir hakim müebbet verir.
Sahne iki
Kız yürekten firar eder.
Kocaman bir tünel kazar İslâm'ın yüreğinde
Çıkarken beton döker
Bir daha kimse girmesin diye.
Kan sızdırır tünel
Ölüm yolda belirir.
Delirir tüm kargalar, yollar iki şeride indirilir.
Oysa hiçbir zaman
"İsa çarmıha gerilmemiştir"

20 Kasım 2015 Cuma

Çok Mu Absürd ?

Kirpiklerimden dökülüyor şiirler.
Şirinler kapitalistleşmiş.
Bir beygir çatlamış en önemli koşusunda.
Kokusunda duyamadığım şeylerini yarimin.
Yarımdan söküp kokluyorum.
Yanım sol
Kol kırılmadan içinden çıkmış yen
Yen bir tek Japonların değil
Hepsi basit bir aldatmaca
Bırak şimdi onları bana inan sadece sen
Gen genleşince senleşiyor
Canım yanıyor.
Ben senleşince genleşiyor tüm şiirler.
Sesler inceliyor.
Uğur beni çağırıyor sanıyorum.
Oysa Uğur beni daha tanımıyor.
O değilde
Asıl canımı sıkan.
Uğur seni hiç tanımıyor.
Malum konserde görmüş işte bir kez seni
Tanımlıyor oysa bazı şiirlerinde bizi
Ben seni çok seviyormuşum öyle diyor.
-Katılıyorum
Ben seni çok seviyorum.
Kanlı polisiye filmler izliyorum
Katil hiç yakalanamıyor.
Tüm cinayetlerin faili meçhul.
Fail demişken
Geçen gün öğrendim neymiş diye
Fail ve meful.
Feth eden ve feth edilen.
Bizse seninle olsak olsak
Feth etmek isteyen ve asla feth edilemeyen oluruz.
Caiz dememişken de
Öpmem mesela seni caiz değilmiş
Peki birisi çıkıp söylesin öyleyse aciz neymiş ?
Çok şey yapmadım bak sadece iki harf oynattım yerinden.
Ve derinden değişti anlam
Seni anlattığımda oysa hiç ağlamasın diye ablam
Söylemedim ona beni bırakıp gittiğini.
Benim küreğim kısa değil gaiplerden de ses duymam.
Telsiz turnam dinlenir
Sızar istihbarat ağımda alkolik bir terörist
Bombası yok üzerinde sakin
Ama gözleri titriyor tir tir.
Kir, pas ve zencefil
Fakir, kumpas ve karanfil.
Tanklar, atlar ve altı patlar.
Saçlar dağılır
Herkes payına düşen teli alır.
Adalet senin okuduğun bölümün adıdır.
Üç
İki
Bir
The End
Ah sevgilim çok mu absürd oldu şiir ?
Affet.
Ha bir de son bir ricam var senden
Ne olur artık kendini bana bahşet..


Çıkar Bir Gün Elbet

Cambazlar düşüyor ipten sevgilim.
Çığlık atıyor dizeler
Füzeler havalandı yüreğimden
Tüm umutsuzluklar infilak ettirildi.
Bugün
Yeniden sevmeye başlıyorum sanki seni.
Mezardan çıkıyor bir ceset
Kaset başa sarıyor kendini.
Oysa yeniden başlamak için sevmemem gerekirdi bir süreliğine de olsa.
Yok olmadı öyle bir şey
Hâşa
Bir gün bile eksilmedi sana olan sevgim.
Gelmeyeceğine inandığım kadar inandım sana.
Bekleyeceğime inandığın kadar inan bana.
Seviyorum seni.
Kaç şiir daha yazayım ?
Kaç dizeyi dize getireyim ?
Kaç kilo gözyaşı düşsün hücre başına ?
Anla sadece
Duy biraz
Dinle
Dinlen artık azcık benim göğsümde
Ara ver kaçmalarına karanlıklara
Aran yok gündüzle biliyorum
Gecenin kendisi oluyorsun bizzat sen.
Bense körebe oynayan zavallı çocuk.
Hiç tutamıyorum ellerine.
Saçların uzak
Tuzak kuran rüzgarsa kokunu getirmiyor genzime.
Nabzım düşmüyor bir nebze.
Sürekli kaybedince daha iyi anlıyorum.
Bu oyun hep sürecek
Bitmeyecek hiç bu nöbet.
Ve
Yenilen İslâm sevmeye doyamaz diyen biride çıkar birgün elbet.

14 Kasım 2015 Cumartesi

Geleceğe Şiir

Gideceksin ya Hasret yedi ay sonra.
Okulun bitecek hani
Belki başka bir yerde devam edeceksin bilmiyorum.
Sakın oralarda başkasına aşık olma
Tamam beni sevmedin
Tamam beni sevmeyeceksin ama
Başkasına da aşık olma Hasret.
Kimse dokunmasın saçlarına.
Ellerini tutmasın hiçbir el
Gözlerine derin derin bakmasın hiçbir fani.
Sevgilim,
Cani ya bu dünya hani
Bilirsin sende
Hiç kimse benim gibi masum sevemez seni.
Karşılık beklemeden beklemez kimse geri gelmeni.
Beni affet Hasret.
Istemiyorum işte başkasıyla gülmeni.
Gitmeni istemiyorum affet.
Bazen çok ağlıyorum affet.
Şiirlerim çok kötü Hasret.
Affet.
Affet beni Hasret.
Seni çok seviyorum beni affet.

Stabilizasyon

Melekler cinayete kurban gidiyor şehrimde Pollyanna.
Umutla vurulmuş oluyor çoğu.
Kimisi aşkla boğulmuş.
Kimisi göz yaşı dökülerek yakılmış diri diri.
Şiirbazlar sirklerde Pollyanna.
Kaybedip kaybedip geri getiremiyorlar sevdiklerini.
Düşüyor maskesi palyaçoların
İpi kopuyor idam mahkumu cambazların.
Acılar tatlandırılmaya çalışıyor estetik ameliyatlarla Pollyanna.
Bıçak altında tüm duygular.
Doktorlar diziden fırlamış
Bir tarafı düzeltirlerken diğer taraf patlıyor.
Acılar aynı kaldı,
Kalpler sevgiden çatlıyor.
Şarkılar Pollyanna şarkılar susuyor.
Çölden geçmiş sanki hepsi.
Hepsi o denli susuyor.
Şiirler şairsiz kaldı Pollyanna.
Şiirler sensiz
Kuşlar sessiz kaldı Pollyanna
Rüzgarda kokun yok.
Yağmurda öpüşünün ıslaklığı
Güneşte gözlerinin sıcaklığı yok.
Ay senin gibi ışıldamıyor.
Hiçbir şey eskisi gibi değil.
Sen eskisi gibi değilsin.
Ben eskisi gibi değilim.
Eskisi eskisi gibi değil.
Seni seviyorum Pollyanna
Seni çok seviyorum.
Herşey değişmiş olsada
Bir tek bu sabit.
Bir tek bu stabil.

9 Kasım 2015 Pazartesi

Düşlerim Delik Deşik

Düşlerim delik deşik.
Su geçiriyor hepsi.
Sağ yanımda çay içiyor Uğur
Tam karşımda mesaj okuyor Emre.
Cemre bekliyor yüreğimde bir mevsim.
Doğmuyor dudaklarımda güneş.
Çakmağım ateşlemiyor tütünü.
Kabul
Bazen çok sövüyorum bu dünyanın dününü bugününü.
Oh sonunda Abdullah geldi.
Doğurttu güneşi, ciğerim Cumhuriyet Bayramı kutluyor.
Kutla, yor sana olan aşkımı hayra.
Bayıra doğru sür atlarımı.
Süratle çarp gönül duvarıma.
Harp çıkarsa eğer korkma sakın Şehit olurum yolunda sevgilim ne mutlu bana.
İstersen yık herşeyimi.
Yine de evim diyeceğim ben o yıkıntılara.
Öyle bir çarp ki
Öyle bir kal ki yanımda.
Bir daha gitmek nasip olmasın sana.

Tükenmişlik Sendromu

Of yazasım var seni lakin tükendi sanki kelimelerim.
Saçlarıma dokunduğun günü hatırlıyorum.
Saat yirmiüç otuz
Camı açıp küfür ediyorum avazım çıktığınca.
Seni çok seviyorum.
Düşlerimi çürütüyor düşüncelerim
Düşünce sana gece yarıları çırpınmıyorum.
Yırtasım geliyor tüm şiirleri.
Anarşist oluyorum bazen.
Tüm şehirleri bombalamak istiyorum.
Seni çok özlüyorum.
Tutmak istiyorum ellerini öpmek istiyorum göz kepenklerinden.
Ve renklerini unutmadım hâlâ bak ara sor istersen bir ara.
Bir ara artık sevgilim bir ara.
Hergün daha derinleşiyor yüreğimde açtığım yara
Kâra gelince bir sürü vasat şiir başka bir şey yok.
Tok da değilim sevgilim ağzım kokuyor sensizlikten.
Sessizlikten sağır olmak üzereyim.
Düzeneğiyim afilli bir tuzağın
Sana kurulmamışım heralde yakalanmadın çünkü hâlâ.
Ağla sevgilim
Kendine değil, otur benim için ağla
Bağla tüm saçlarımı uçurtmanın kuyruğuna
Bilirsin sende herşeyim sana feda.
Lazımsa canımı da vereyim bak
Çok işime yaramıyor zaten sen yoksan yanımda.
Uzanmıyorsan boylu boyuna ve ben dokunamıyorsam boynuna.
Seni geri istiyorum sevgilim.
Hiç gelmediğini idda ettin ya hani bir ara.
Tamam hiç gelmemiş ol
Tamam herşey sıfırın altından başlasın.
Ama gel
Gel ve başla
Aşkla karışık bir yemek yapmaya.
Ya da,
Bunların hepsini unut sevgilim
Daha önemli bir şey var.
Seni çok seviyorum.
Ve sen beni hiç sevmeyeceksin biliyorum.

5 Kasım 2015 Perşembe

Uğur'lu Şiir

Dinle sevgilim sana bir şeyler anlatacağım şimdi.
Uğur kahvaltı etmiş sevdiğiyle.
Saçını falan da toplamış sevdiği.
Oysa uzun zaman oldu
Benim oturup seninle karşılıklı bir çay içmeyeli.
Anla artık.
Anla sevgilim.
Özlüyorum seni.
Başka aşk hikayelerine dahil ediyorum bizimkisini.
Belki oralarda bir yerlerde bir bakmışım
Sende sevmişsin beni.
Hayal işte sevgilim
Olmayacak ama kuruluyor yinede.
Neyse
Ne diyordum ben ?
Özlüyorum seni.
Bak mesela,
Bir cafeye gitmiştikde saçma sapan bir meyve çayı içmiştin ya hani.
Son buluşmamızdı o.
O çaya attığın şekerle birlikte erittin, yok ettin beni.
Hiçbir şeyin değilim artık biliyorum.
Yazdıklarım da yaratamıyor küçük bir zerzele bile.
Anlaşıldı tekrardan.
Sen sifonu çoktan çekmişsin üzerime.


Yar Diyesim Var Sana Lakin Ağır Basıyor Ar

Yokluğun mudur varlığıma verdiğin armağan.
Harman ettiğim duygularıma bir kez bile dönüp bakmaman mı yoksa ?
Toksan eğer sevgiye söyle.
Aşklık çekenin bir tek ben olduğunu öğreneyim.
Çölde görürsem Mecnun'u
Ona Leyla'nın öldüğünü söyleyeyim.
Bak çok acımasız oldum sevgilim
Ellerimde yazamıyor artık şiir.
Kibir yok Allah'a şükür.
Lakin başka birinin ellerini de tutmadım.
Nerden bulaştı onlara bu kadar kir.
Affet sevgilim dokunamam böyle asla saçlarına
Söyle gelsin hemen çilingir.
Kilidini söksün bileklerimdeki ters kelepçenin.
Mührünü kaldırsın belediye, sana gönderdiğim eski şiirlerin.
Yeni bir cüzdan getirsin memur
Ben çoktan evet dedim sen Hasretime sor sevgili memur.
Dur dur dur tamam
Sesler de durdu zaten bak
Geceye dahil oldu herşey.
Ey gecelerimin dolunayı dahil etsene sende beni kendine.
Alsana kuytu bir köşene
Dizlerine yatır, dokun o ince parmaklarını yüzüme.
Ama sakın gark etme beni hüzne.
Zerk etme bedenime umutsuzluğu
Terk etme beni karanlığın koynuna.
Senden gelirse hüzün de tatlıdır sevgilim
Ama dayanacak gücüm kalmadı inan.
Yatacak yerim kaçacak deliğim kalmadı.
Kimsede almadı zaten beni yanına
Mülteci istemiyorlar ülkelerinde
Bi tek Mecnun'u gördüm yolda
O da çok konuşmuyor benimle.
Sevgilim bak işte, anla neler dolaşıyor beynimde.
Her yerimde sen
En derinimde sen
Her nefesimde, nefsimde sen
Gel sevgilim artık sensiz ayakta çürüyor bu aciz beden.
Neden diye soruyorum her gün kendime.
Neden gitti ?
Neden gelmiyor ?
Neden ? Neden ?
Cevap bulamıyorum kalbim parçalanıyor yüz yerinden.
Derim sıyrılıyor etimden.
İpim sıkılıyor
Ağacım dar.
Ölümle öpüşecek kadar yakınım.
Kabr kazıyor bana Mezopotamyalı bir tüccar.
Sevgilim duy artık sesimi
Düşeş gelmez mi hiç kulağındaki zar.
Yar diyesim var sana lakin ağır basıyor ar.
Kar eriyor saçlarımda gözlerim ilkbahar pınarı doğuruyor.
Toprak ıslak yeni umutlar yeşerecek diye bekliyorum.
Olmuyor.
Doğmuyor güneş.
Akrep sokmuş yelkovanı zaman geçmiyor.
Ellerim üşüyor gözlerim kapalı.
Herşey duruyor
Sen gelmiyorsun.
Çiçekler soluyor.
Çocuklar ölüyor.
Yol bitiyor.
Yüreğim yerinden kopuyor.
Dilim hâlâ seni sayıklıyor.


Sana Aşık Olmasaydım

"Sana aşık olmasaydım seni doğurmak isterdim"
Sana ilk sarılan, gözlerine ilk bakan olmak isterdim.
Seni ilk öpen, kokunu ilk içine çeken ben olmak isterdim.
İçim burkuldu şimdi böyle bakınca
Acaba sana aşık olmasa mıydım?
Haşâ.
Bunu duymadın tamam mı sevgilim.
Cahillik işte ne olur affola.
Sana ilk sarılan değildim belki ama en sıkı en içten sarılan bendim biliyorum.
Belki bir tek annen biraz rakip olabilir bana bu konuda.
Ama hiç şansı yok.
İlk gözlerine bakan ben değildim belki ama.
En aşkla ben baktım onlara
İçlerine hapsettim ömrümü.
Seni ilk öpen ben değildim lakin benim gibi kimse öpmemiştir seni.
Yanlış anlama hemen.
Öyle tutkuyla öyle sevdayla demek istiyorum.
Kokunu ilk ben çekmedim içime lakin.
Hala genzimde duruyor son buluşmadan kalan.
Bak kimse saklayamaz seni bu kadar zaman kafasının içinde burnunun arkasında bir yerde.
En derinde.
Sana aşık olmasaydım eğer, ben olamazdım hiçbir zaman.
Sana aşık olmasaydım eğer şiir yazamazdım.
Sana aşık olmasaydım kum tanesi gibi kaybolurdum.
Sana aşık olmasaydım kendimi öldürmek isterdim.
Hemde kısa değil.
Uzun ve acılı yoldan.


31 Ekim 2015 Cumartesi

İçimden Bir Ses Bana Seni Anlatmaya Kalktı

Gece soğuk ıslak
Aşklıktan ölüyorum sevgilim
Sanırım sana şiir yazarsam bu beni hayatta tutacak.
Ve sen yine geri gelmeyeceksin.
Ve ben yine seni özleyeceğim
Sonra
Ben yine seni yazacağım
Sen yine beni sevmeyeceksin.
Üzüleceğim ama belli etmeyeceğim
Geceleri hariç
Gündüzleri dahil.
Başka nasıl anlatılır ki aşk ?
Başka ne yapılabilir ?
"+Tahlil sonucu belli oldu
Bu herif çok fazla cahil.
Bak daha başka yolları bile bilmiyor.
Sadece vasat şiirler yazabiliyor.
Hem geceleri gizli gizli ağlıyor.
Benden duymuş ol bayan karanlık.
İslâm seni çok seviyor."
- Sen sus ben anlatırım ona
Hasret doğru söylüyor deminki herif
Seni çok seviyorum evet.
Zaten bunu sende biliyorsun.
Ağladığım da yalan değil.
Kahretsin ki herşeyi anlattı az önceki aciz.
Ama ismini yazmamış birazdan çok kötü küfür edeceğim ona.
Bir benzetme yapılacaksa ben yaparım.
Hem ne cüretle benim Hasretimi benzetiyor karanlığa.
O en aydın sabahtır.
O en parlak dolunay.
O en ısıtan güneş.
"+ Kusura bakma ama o da kendine öyle diyor.
Bak bayan karanlık demedim mi ben sana bu herif cahil diye.
Daha senin instagram adının anlamını bile bilmiyor.
Ama seni seviyor emin ol"
Hasret dinleme onu sen.
Biliyorum ben senin herşeyini
-Söyle bakalım lan o zaman
Hasretle son buluştuğumuzda ne içti ?
Bak sustun dimi.
Şimdi söyle hangimizmiş cahil.
Bence bir daha bak iyi sonuçlanmamış tahlil.
29 Ocak 2015 saat 14:42
Hasretim yaban mersinli çay söyledi.
Ve o günden sonra bir daha oturup bir şey içmedik beraber.
O günden beridir içtiğim hiçbir şeyin tadı yok.
Acı bir hatıra dimi sevgilim
-Bak ispiyonlama hemen ben söylerim.
Gözlerim doldu şu an.
Yüreğim acıyor.
Saat 2yi 2 geçiyor.
İslam uyu artık Hasret seni sevmiyor.

30 Ekim 2015 Cuma

Kızıma İsim

Bir kızım olursa eğer ilerde, ismini Hasret koyarım.
Çünkü çok sevdim ben Hasret'i
Çünkü en saçma zamanlarda bile gözlerimi bir tek o yaşartabiliyor.
Ve o yeşertebiliyor yine çorak yüreğimde
Gözleri gibi ela yeşili bir umudu.
Kocaman bir halata çeviriyor pamuk ipliğini.
Hayatta tutuyor beni.
Hasret koyarım kızımın ismini ben.
Bilirsiniz siz de
Hasret, duyguların en güzeli.
Hasret, gördüğüm kızların en güzeli
Çok acıttı canımı belki
Biliyorum.
Çok ağladım onun için
Doğru.
Ama ben Hasret koyacağım kızımın ismini.
Hasret ki bana sevmeyi öğretti.
Hasret ki bana beklemeyi öğretti.
Hasret ki bana İslâm olmayı öğretti.
Kızım olursa birgün Hasret koyacağım ismini.
"Eminim"
"Son kararım"
Çünkü;
Benden başka yoktur kızına eşinin ismini verebilecek kadar çok sevmiş bir deli.

25 Ekim 2015 Pazar

Başımız Sağolsun

Kur'an dururken sana şiir kitabı çıkartmak ne haddime sevgilim,
Bilirsin ben inançlıyım lakin tek geleceğine kalmadı inancım.
Oysa ne güzel hayallerim vardı bizimle ilgili.
Dizlerine koyacaktım başımı, saçlarımda ellerin.
Göğsüme koyacaktın başını, avuçlarımda bileklerin.
Ve öpüyorken ben seni diz kapaklarından o halimizi şiirle resm edecektim.
Hani inancım kalmadı ya geleceğine
Hani şimdi biliyorum ya artık hiç olmayacaksın
Kırık hayallerimi bir torbaya topladım.
Geri dönüşüm logolu bir çöp kovası arıyorum.
Anla,
Bak,
Gör.
Ne kadar kaybolmuş inanmışlığım.
Seni bile artık devletten bekliyorum.
Ah sevgilim ne kadar da aşağlığım.
Bir mucize gerek şimdi bana
Bir mucize
Merak etme sana asla insan dirilt demiyorum.
Ay parçala, deniz yar demiyorum.
Belki tek bir mesajın bile yeter beni tekrar inandırmaya.
Bak işte hâlâ kabullenemiyorum
Gittiğini bir türlü anlamak, yokluğunu anlatmak istemiyorum.
Fakat farkındayım boşa çabalar bunların hepsi
Belli tek bir cümle kalmış bizimle ilgili söylenmesi gereken.
O da şu ki sevgilim
İçim acısada bunu söylerken
Başımız sağolsun...
Amin.

Hasrethane Bakım Servisi

Paslı damarlarım kanımı taşımıyor kalbe.
Yatacak yerim yok sevgilim az kaysana öteye.
Ellerinle kalbime dokun
Yeni bir yol bul kanıma bedenimden
Yaşat işte beni kendi yoğun bakım ünitende.
Küveze al kimseyi sokma yanıma
Arada gel bak ama hâlâ Hasret diyebiliyor muyum diye.
Eğer düşerse ismin dilimden
Sayıklamalarım kesilirse seni.
O anda çek fişimi
Senlik bir vebal olmaz sevgilim
En doğal hakkım çünkü benim ötenazi.
Ve ahrette sorarlarsa neden diye
Anlatırım seni nasıl sevdiğimi
Sen anlamadın ama
Eminim onlar anlayacaklardır beni.

21 Ekim 2015 Çarşamba

O'nu Beş Geçe

Saat Hasret'i beş geçiyor.
Ve ben yeni bir şiire başlıyorum.
Kayıp gidiyor ellerimden mutluluk birmilyonküsürüncü kez.
Kalem küsmüş sanki kağıda naz yapıyor yazmak için.
Kazmak içinse mezarımı gün sayıyor, can atıyor adi kalem.
Galiba ben sana her gün biraz daha aşık oluyorum sevgilim.
Başka bir açıklaması olamaz bunun
Bu kadar özlemin başka bir açıklaması olamaz.
Gözlerim acıyor ağlamaktan artık
Yakındır
Yaşlarım yeşertir yeni bir şiiri.
Kalem affetse bi kalemi.
Saat Hasret'i yirmiüç geçmiş bak
Kalem o kadar küsmüş anla
Bağışla sevgilim beni bağışla
Kağıt adına özür diledim kalemden affetmedi.
Nazlanıyor hâlâ yazmakta.
Biliyorum biliyorum
Saat Hasret'i yirmibeş geçti belki şu an ama
Bıraktığın yerde olacağım ben
Vuslata beş kala.
Sakın geç kalma.
Saat Hasret'i 29 geçiyor şu anda.

18 Ekim 2015 Pazar

Duyamayan Kalmamalı

Duymayan kalmasın Hasret beni sevmiyor.
Ve bu gerçek zerk ediyor bedenime tarifsiz bir zehri.
Nehri geçmek için bir yolum yok
Ellerim güçsüz düşmüş kalem tutmaktan
Sal yapmaktan acizim.
Sana aç yatmaktanda ölmüş göz bebeklerim.
Yakub oğlunun gönderdiği gömleği koklayınca açılmış ya hani gözleri
Sevgilim;
Senden bana kalan son şeyi koklasam bende
Seni tekrar görebilir miyim ?
Her gerçek biraz zehirlidir sevgilim
Biliyorum mucizeler bize görünmez
Ki zaten bizde hâlâ bir mucize mi beklemeliyiz inanmak için.
Evet mi ?
Öyleyse söyle
Seni sevdiğimi anlaman için nasıl bir mucize gerekli ?
Kaç ölü diriltmem gerekli ?
Kaç dolunay bölmem gerek ortasından ?
Sevgilim biliyorsun ben bunları yapamam.
Bu çok zehirli bir gerçektir.
Her zehir acıdırda zaten
Her gerçek acıtırda zaten.
Bak şiir yazıyorum işte bu da benim mucizem olamaz mı ?
Bu güçsüz eller bak nasıl diziyor kelimeleri.
Bak nasıl dize getiriyorum dizeleri.
Haklısın sevgilim haklısın böyle vasat bir mucize olamaz.
Bu şiirler kimseyi bir şeye inandıramaz
Bundan öncekilerin inandıramadığı gibi.

14 Ekim 2015 Çarşamba

O Gemiye Bir Gün Yetişmek Üzere

Hasret'i sevdiğim kadar çok yağmur yağdığı bir gündü.
Elimdeki sigara eşliğinde ağlıyordum.
Sonra tufan oldu zaten ama kahramanı Nuh.
Yuh ulan bana
O gemiye yetişemeyen tek hayvan benmişim.
Ona duyduğum sevginin içinde boğulmuşum.
Sana düşünce çırpınılmaz Hasret, daha derinine çekiyorsun çünkü.
Bugünkü konuşmamız hiç olmasaydı keşke.
Gözlerinde gördüm çoktan silip atmışsın dünü.
Bense şiirlerindeki dünyada yaşayan aciz bir şiir faili.
Yıldım mı ?
-Hayır
Vazgeçtim mi seni beklemekten ?
-Hayır
Dedin ya hani Allah büyük diye
Daha bir umutla sevmeye başladım seni.
Haklısın sevgilim Allah çok büyük
Ve bir gün duyacak benim de dualarımı.
O gün geldiğinde sevgilim, beraber onaracağız biriktirdiğim hayal kırıklıklarını.

Hasretle Haşret Yarabbi

Beni Hasretle haşret Yarabbi
Biliyorum çünkü bu dünyada uyanamam onunla hiçbir zaman.
Ellerinden tutamam bir daha biliyorum.
Gözlerini kaçırıyor benden Yarabbi
Konuşmuyor eskisi gibi
Hasret beni sevmiyor Yarabbi
Hasret beni sevmiyor ben Hasreti çok özledim bilmiyor.
Eski Hasret değilmiş öyle diyor
Ben eski Hasreti sevmişim öyle dedi.
Yalan söyleme Hasret
Ben bütün Hasretleri seviyorum.
Ben bütün Hasretleri seviyorum ama
Hiçbir Hasret beni sevmiyor Yarabbi.
Gayya kuyusu oluyor göz çukurlarım
Acımı anlamıyorlar Yarabbi.
Sesimi duyan yok senden başka
Dualarımı kabul et ey âlemlerin Rabbi.
Beni Hasretle haşret Yarabbi.

10 Ekim 2015 Cumartesi

Tanımadığım İnsanlarla Senli Muhabbet

Hiç tanımadığım kızlara gece yarıları seni anlatıyorum sevgilim.
Yastıktan sızan göz yaşım yatağı ıslatıyor.
Susuyorum.
Yarıda kesiliyor tüm muhabbet
anla artık işte
senden başkasını sevemiyorum.
Hiç tanımadığım kızlara gece yarıları seni aratıyorum sevgilim.
Sesini duyan beni anlıyor.
Cevap vermediklerin benimle beraber ağlıyor.
Hiç tanımadığım annelerden seni istiyorum sevgilim.
Kimisi uygun görüp veriyor.
Kimisi şaire kız yok diyor.
Hiç tanımadığım yüzlerde seninkini arıyorum sevgilim.
Hiç birisi sana benzemiyor.
Bütün umudum kırılıyor.
Hiç tanımadığım yollardan sana gelmeye çalışıyorum sevgilim.
Kayboluyorum,
Bir türlü seni bulamıyorum.
Ellerim üşüyor, dizlerim titriyor
Sevgilim ben seni çok seviyorum.

Sağlanmış Koşullar

Sana ağlamam için bütün koşullar tamam sevgilim.
Dışarda yağmur, kulaklıkta Cem Adrian "Bana ne yaptın ?".
Şarkının aksine ağlayabiliyorum ben çocuk.
Bazen içime bazen dışıma akıyor yaşlar.
Taşlar patlasa geri gelmezsin biliyorum.
Bir daha hiç sarılmazsın bana
Bir daha hiç öpemem ben seni asimetrik saçlarından.
Ve küçücük ellerin ki onlardan hiç bahsetmek istemiyorum.
Gözlerim doluyor doldukça boşaltıyorum.
Ellerim titriyor onlar için yapacak bir şey bilmiyorum.
Sevgilim senin için her gün yeni bir şiire başlıyorum.
Kimisi yakışmıyor sana yırtıp atıyorum.
Kimisi tam senlik oluyor.
Sana göndermek istiyorum
O an aklıma geliyor gittiğin ve zoraki olarak vazgeçiyorum.
Olmuyor sevgilim yapamıyorum ben sensiz yapamıyorum.
Dinle bak
Son birkaç cümlem daha var sana,
Hasretim ben seni çok seviyorum.
Hasretim ben seni çok özlüyorum.
Hasretim ben sana çok ağlıyorum.
Hasretim ben seni çok bekledim.
Hasretim ben seni hep bekliyorum.

8 Ekim 2015 Perşembe

Sayıklamalar

I.
Yağmur yağıyor İslâm koş.
Hasret camdan bakıyor olabilir.
Aslında cam ona göre değil balkona çıkıp sigarasını içer o
Dolunay geceleri daha uzun kalır balkonda
Biraz acele et sigarası bitmeden yetiş.
II.
Kendinden utan İslâm bir cam parçası kadar olamadın
O daha çok dokundu Hasretinin eline
İslâm yere düştü sevdiğinin kanı
Ve sen hiçbir şey yapamadın.
III.
Bekleme artık İslâm gelmeyecek anlamıyor musun ?
Kurma artık başka düşler hepsi yerle bir olacak görmüyor musun ?
Yazma artık başka şiirler hepsi bir çöp kadar değersiz hissetmiyor musun ?
IV.
Dur İslâm dur dinle tamam.
Sen anlamıyorsun ben anladım.
Hasret'i çok sevmişsin
Hasret'i çok seviyorsun.
Kim ne derse desin onu hep bekliyorsun.

4 Ekim 2015 Pazar

Hasret'e Hasret Kalmak III

Üçyüzyirmidokuz gün önceydi seninle ilk kez konuşmuştum.
Üçyüzyirmidokuz gün sonra kendi kendime senden bahsediyorum.
Hasret'e hasret kaldığım gerekçesiyle hapse atıldım.
Gözlerime mil çektiler.
Seninkinden başka yüz yok belleğimde.
Ellerimde de değil ellerin, gözlerim kanıyor silemiyorum.
Kanım hiç kırmızı değil benim.
Görmedin ama bilirsin şeffaf akıyorlar sevgilim.
Kulaklarım sağlam ama gelirsen ayak sesini tanırım.
Ah gelsen keşke şimdi.
Koklasam saçlarını belki gözlerim açılır.
Avuçlarını öperim hemen
Bir kere öpmüştüm ya hani öyle işte
Bilmem hatırlar mısın ?

Hasret'e Hasret Kalmak II

Hasret'e hasret bırakmaksa bana verdiğin ceza
Kabul cezamı çekerim.
Hiç sesimi de çıkarmam hatta.
Ama bir bilsen nasıl acıtıyor bu İslâm'ı.
Nasıl çaresiz bırakıyor ?
Nasıl kesiyor soluğunu ?
Başka kimse anlayamaz
Sadece İslâm olanın anlayabileceği bir acı bu.
Kimsede kolay kolay İslâm olamaz sevgilim.
Kimse sevemez Hasret'i İslâm kadar eminim.
Ve tamda şu günlerde geri gelmelisin.
Son nefesim
Son Hasretim.

Hasret'e Hasret Kalmak I

Herhalde çok üzgünsün sevgilim.
Yağmur çok şiddetli.
Başka bir açıklaması olamaz çünkü bunun.
Geri gelsen ya şimdi
Belki o zaman hep mutlu olurdun.
Hiç sonbahar gelmezdi
Hiçbir yaprak kopmazdı dalından.
Hiçbir kelebek ölmezdi ıslandığı için.
Hiçbir İslâm Hasret'e hasret kalmazdı.
Hiçbir İslâm Hasret'e hasret kaldığı için ağlamazdı sevgilim.

29 Eylül 2015 Salı

"Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku"

Kimse anlamadı zaten.
Sende anlamazsın biliyorum.
Ama hatrın var senin anlatayım sana da
Sonuçta sayende konuşmuşluğum var O'nunla.
Elleri vardı küçücük, çok az tutabildim onları.
Gözleri vardı ela yeşili.
Onlara çok baktım ama doyamadım hiç.
Saçları asimetrikti sadece ona yakışırdı o saç modeli.
Bir tek o cesaret edebilirdi öyle bir kesim yapmaya.
Kendi sesini pek beğenmezdi.
Bense malumundur hep duymak isterdim, bir keresinde küçük bir şarkı söylemişti.
O Pollyanna olurdu ben Werther.
Çok farklı kahramanlardık belki ama yepyeni bir masal yazıyordum ikimiz için.
Sonra bir gün bir şey oldu.
Bilmiyorum.
Sıkıldı bir gün "git" dedi.
"Hiç tanışmamışız gibi ol."
Daha önce duyduğum hiçbir kelime bu kadar acıtmamıştı canımı.
Kapattım kendimi kendimi hücreme çok ölmek istedim bir türlü yapamadım.
Galiba çok beceriksizim haklısın.
Şimdi merak ediyorsundur biliyorum.
Evet, evet onu hâlâ seviyorum.
Çok aptalca geliyor sana bu öyle değil mi ?
"Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku"
Sen anlamazsın.

18 Eylül 2015 Cuma

İtiraflar II

İyi değilim ben hiç.
Daha da kötü oluyorum her geçen gün.
Bak dinle anlatayım biraz.
Saçlarımdaki beyazları saydım dün.
Bir elin dört parmağını geçmişler.
Herhangi bir çığ olup düşmemişler sakalıma ama
Sanırım bu biraz iyi haber.
İnsani yusufçuk pistlerinde isminin baş harfini görüyorum.
Hiç yakıştıramıyorum oraya.
Sanki sadece senin isminde olmalı o harf diye düşünüyorum.

İyi değilim ben diyorum, iyi değilim.
Geçen gece senin için oturup ağlamaya çalıştım.
İnanır mısın onu bile yapamadım.
Hatırladım da sevgilim
Ben en son Slaven Bilic giderken ağlamıştım.

İyi değilim ben anlıyor musun ?
Dinle son bir iki isteğim var senden.
Ve bir de,
"Not: Seni Seviyorum"
Hadi gel !
Gel beni eski halime çevir.
Yapmayacaksan da eğer
Türdaşın Azrail'e söyle o gelsin.
Kalan üç beş arkadaşım da
Kara kirli yorganımı kürek kürek üzerime sersin.

9 Eylül 2015 Çarşamba

Canım Çok Yanıyor Çocuk

Canım yanıyor çocuk
Çok özledim seni
Kırık kolumdan tutuyor sanki Yahudi bir katil
O denli canım acıyor.
O denli belli etmiyorum kimseye acımı.

Canım yanıyor çocuk
Seni çok özledim
Diri diri yakıyor beni sanki
Sözde müslüman özde eli kanlı bir terörist.

Duymuyorsun beni çocuk
Seni çok özledim diyorum
Çok özledim seni.
Feryatlara kulak tıkayan Batılı ülkeler gibi olma.

Canım çok yanıyor çocuk.
Canım çok yanıyor.
Seni çok özledim.
Hasret'in bırakıp gittiği İslâm gibiyim.
O denli canım yanıyor.
O denli intihara meyilliyim.

5 Eylül 2015 Cumartesi

Kuyudaki Yusuf Kıyıdaki Melek

Önce;
"Ay her yer Suriyeli doldu"
Sonra;
"İnsanlık kıyıya vurdu"
Ey vicdanı şimdilerde kabaran güruh.
O kadar bayat ki numaranız
O kadar sahte ki acılarınız
Yusuf şu gün kuyuya düşmüş olsaydı eğer.
Siz ona selfi çubuğu uzatırdınız.
Ve sonra
Açıklama ekle;
"Kendimi insan gösterirkene"
" - Baksana kaç retwit aldım"
" - Kaç like attı bana elit arkadaşlarım"
Ey mendil satanı, patates yiyeni döven güruh
Kıyıya vurana üzülme hakkını nerden buldunuz ?
Ve sizler
Tüm bu savaşı destekleyen yezid soyu.
Allah'tan korkmayı da mı unuttunuz?
Görüyorum ki
Benjamin Franklin'e secde eder olmuşsunuz.
Unutmayın.
Unutmayın hep böyle gitmez bu
Bir gün Yusuf çıkar kuyudan
Melek kalkar kıyıdan.
İşte o vakit geldiğinde
Cehennemin en dibine yolcusunuz.

30 Ağustos 2015 Pazar

This is Mahkeme-i Kübra

Bak !
Bir katil tutmuş bir çocuğun kırık kolundan.
Kaçırma gözlerini iyi bak
Şatafat düşkünü asil müslüman.
Dinle !
İmdat çığlıklarını duy birazda.
Para sayma makinelerinden al kulaklarını.
Susma artık susma !
Ağzını tutan şey, Benjamin Franklin'in banknotta görünmeyen elleri mi yoksa ?

Ey siz kendine müslüman diyen zengin ülkeler.
Yakub'un Yusuf olmayan oğulları gibisiniz.
Nasılda itiyorsunuz kardeşinizi kuyuya.
Ama bizimde sıramız gelir elbet.
Karşılaştığımızda mahşer günü,
Biz iteceğiz sizi kuyuya.
Ve sizin düşeceğiniz kuyu o kadar kolay değil.
Adını duymuşsunuzdur belki ama ben hatıralatayım bir kez daha;
Gayya.
Ve tam böğrünüze bastığımızda tekmeyi.
Hep bir ağızdan haykıracağız
This is Mahkeme-i Kübra.

Bizler Yusufuz çıkarız elbet bir gün ittiğiniz kuyudan.
Ama sizler.
Sizler varya
Ebediyete kadar kalacaksınız
O sonsuz o azap dolu Gayya kuyusunda.

23 Ağustos 2015 Pazar

Ben Mezopotamyalı Bir Çocuğum Sevgilim

Ben Mezopotamyalı bir çocuğum sevgilim.
Sam Amca'nın kurşun döktürdüğü.
En fosforlu bombalarını hediye ettiği
Mezopotamyalı bir çocuk.
Mermi kovanı arabalarım var benim sevgilim.
Bir gün gelirsen sanada gösteririm.
Ben Mezopotamyalı bir çocuğum sevgilim.
Sümükleri akmasın diye medeni amcaların
Sattığım mendilden dolayı dayak yemiş Mezopotamyalı bir çocuk.
Arta kalmış patatesleri yediğim için entel adam masasından
Dayak yemiş Mezopotamyalı bir çocuk.
Bir şeyi unutmuş bu amcalar sevgilim.
Ben daha bir çocuğum.
Nerden bilebilirdim suç olduğunu Mezopotamyalı olmanın.
Nerden bilebilirdim ki ben
Sam Amca'nın beni öldürmek için askerler göndereceğini.
Nerden bilebilirdim ki ben aç kalınca mendil satmanın yasak olduğunu.
Ben Mezopotamyalı bir çocuğum sevgilim.
Hayalleri tel örgülerle çevrilmiş
Umutları fosforlu bombalar ile yakılmış
Mezopotamyalı bir çocuk.

7 Ağustos 2015 Cuma

Az Önce Resmine Baktım

Az önce resmine baktım Pollyanna
Canım nasıl yanıyor anlatamam
Çok özlemişim seni bak
Ufacık bir rüzgar açtı herşeyin üzerini.
Yaram kanıyor Pollyanna
Ayan beyan açık.
Ya gel iyileştir ya da tamamen öldür beni.
Az önce resmine baktım Pollyanna
Çok direndim ağlamamak için
Beceremedim.
Yıktı tüm duvarları göz yaşları
Kalbim acıyor Pollyanna
Ya gel dindir acımı ya da söküp at kalbimi yerinden.
Az önce resmine baktım Pollyanna
Gel, bak çok kötüyüm
Gelirsen saçımı da keserim söz.
Söz bir daha yapmam istemediğin bir şeyi.
Az önce resmine baktım Pollyanna
Bir daha bakmam söz
Biliyorum çünkü gelmeyeceğini
Hiçbir zaman sevmeyeceğini biliyorum.
Tüm hayalleri boğacaksın biliyorum.
Bunların hepsini bile bile
Ben yine de seni seviyorum.

"İçimde İntihar Korkusu Var"

Gittin,
Badısabası kesildi gönlümün.
Cehennem ateşleri ile kavruluyorum.
Ve galiba
"İçimde intihar korkusu var" fakat ağlamam için gülmen şart değil sevgilim.
Her yanımı sarmış anılarının bana değmesi kafi.
Ben artık hiç düzelmeyeceğim biliyorum.
Öyle bir umudum da yok zaten.
Çünkü ben
Sümerlerde yaşamış bir İslam olsaydım eğer yazıyı bulur bulmaz ilk sana şiir yazardım.
Ve düştüğüm bu ıssız odada yanıma almak istediğim üç şeyde sensin.
Dünyaya bir daha gelsem yine seni severim biliyorsun.
Asimetrik saçlarına daha çok dokunamadığı için o kadar kızıyorum ki ellerime
Bazen bana küsüyorlar şiir yazamıyorum.
Öyle zamanlarda daha çok ölmek istiyorum.
Hülâsaikelam şudur ki sevgilim
Ben seni hâlâ çok seviyorum.

30 Temmuz 2015 Perşembe

Halet-i Ruhiyemin Vaziyetnamesi

Mürekkebi bitti kalemimin
Kurşunlamakda istemiyorum kağıtları.
Nasıl şiir yazacağım ona bundan sonra ?
Bana bir çözüm bulun.
Hiç çıkmak istemiyorum odamdan
Galiba depresyondayım
Ya da depresyon bende pek anlayamadım.
Hasretsiz geçen yirmibirinci günün öğle saatleri
Yüzotuzsekizinci intihar teşebbüsünden de başarısızlıkla ayrıldım.
Çok kitap okuyorum gözlerim bozulacak.
Buldum !
Ali Lidar parçaları kadar tesirli bir bomba yapacağım.
Kesinlikle en güzel bu öldürül beni
Hem belli mi olur ?
Bakarsın bir hücrem onun yanına düşer.
İç sesimi duyuyorum üçten geriye sayıyor.
Sıfıra gelince bakıyorum
Ve hiçbir şey olmuyor.
Alper Gencer şiirleri okuyorum
Kafam çok karışık.
Ah Muhsin Ünlü desen
Bazen hiçbir şey anlamıyorum.
Durum bundan ibaret değerli dostlarım.
Gelmeyeceğini biliyorum.
Sevmeyeceğini de biliyorum.
Onu beklemiyorum ama
Ben hâlâ onu seviyorum.

Senden Olma Çocuklarıma Şiir Diyorlar

Senden olma çocuklarıma şiir diyorlar.
Ben isim koymaya kalksam hepsinin adı Hasret olurdu.
Hasret işte bildiğin,
Asimetrik saçlı, küçücük elleri olan Hasret.
Gözleri ela yeşili.
Hasret işte canım herkes tanıyor.
İslam'ın sevdiği
Ona ne yaparsa yapsın hep affettiği.
Hasret ya işte bilmiyor musun ?
Hani 6 temmuz gecesi astı kendini İslam'ın kirpiklerine
Ve gitti
Hasret be Hasret işte
Tüm bu bekleyişlerin yegane sebebi
Tüm bu çocukların hiç aldatılmayacak olan annesi.

19 Temmuz 2015 Pazar

Şehrin Fazlalıkları

Belkide biz fazlaydık bu şehre
Benim saçlarım uzun senin saçların kısa.
Oysa eşitlemek onları hiçbir zaman gelmemişti aklımıza.
Boşver sevgilim
Zaten "eşitlik bir fantazyadır tüm eski solcular bilir."
Hele bunu bir Dük söylüyorsa kesinlikle böyledir.
Ve de
"Saçlarının bittiği yer umutsuzluğumun kıblesidir."
Şimdi nerdesin bilmiyorum
Seni yanımda göremediğim tüm aynalara küsüm
Hiçbirinin yüzüne bakmıyorum.
Söyle bana sevgilim
Bundan sonra ben şiirlerimi hangi yöne doğru okuyorum ?

Aklıma Düşen Asitin Adı İntihar

Aklıma düşen asitin adı intihar
Yavaş yavaş delip geçiyor iç organlarımı.
Siyah mürekkep nehirleri akıyor
Avuç içi çizgilerimden
Umudun yanan tek bir ışığı bile kalmadı.
Kiralık bir katildir aslında zaman
Ruhumuzu almak için kendi kendini yiyor.
Aklıma düşen asit,
Zamanın bitişini hızlandırıyor.
Aklıma düşen asitin adı intihar
Bir tünel açtı bedenimde
Ruhumun kaçması için
Sonlu bekleyişin bitip
Sonsuz bekleyişin başlaması için.

Melekler ve Kelebekler

Islanmış kelebekler ölür sadece
Islanmış meleklere hiçbir şey olmuyor.
Uçup gittiğin gün yağan yağmur anlattı.
Ve o günden beridir hiç ara vermedi yağmaya
Senden kalan izleri silmeye çalışıyor biliyorum.
İzin vermem asla buna
Yedi gündür evimden çıkmıyorum.
Beni hapsettiğin bir hücre gibi şimdi odam.
Saat 06:30 ve hâlâ yağmur yağıyor.
Sekizinci günün sabahı bugün
Ve ben hâlâ dışarı çıkmak istemiyorum.
Verdiğin müebbet hapis cezasının celladı.
Tırpanlı melek azraili bekliyorum.

Mutlu muydun ?

Mutlu muydun ?
Yoksa çok mu güzel numara yapıyordun
Yürüdüğümüz onca kilometrede
Göğsümüzü delen soğuğa direnirken ?

Mutlu muydun ?
Yoksa çok mu güzel numara yapıyordun
Dizilerine uzandığım gün
Sen saçlarımla oynuyorken ?

Mutlu muydun ?
Yoksa çok mu güzel numara yapıyordun sahiden
Hani ilk kez öpüşmeye çalıştığımız kayanın üzerinde
Heyecandan zangır zangır titrerken ?

En İyi Yaptıklarımız

Tanrı bile anlamamış seni
Güneşte açarsın sen oysa
Bu şehir hep yağmurlu
Ve kısa menzilli benim şiirlerim
Bir türlü ulaşamıyorum sana.
Seninle benim arama "ve" bile koymuyorken ben
Nasıl bu kadar uzaklaştın benden.
Kanadımda yok benim senin gibi
Yürüyerekse asla gelemem yanına
En iyisi sevgilim
Herkes en iyi bildiği şeyi yapsın
Ben burda bekleyeyim
Sen uçup kon yanıma.

Yazılmamış Masal

Bir gün gidebileceğini hiç düşünmemiştim.
Yani hiç bu "acıdan" bakmadım hayata.
Gittikten sonra neler oldu biliyor musun ?
Sensiz sensiz ağladım her gece
Kördüğüm rüyalarda hep sen vardın.
Çok sigara içtim
Ciğerlerim ödüllü kül tablosu.
Tüm hikayeleri hisli geçmiş zamanda anlattım yaşadığımız.
Ve yeni sen rengi elbiseler aldım kendime.
Baktığımda göremiyorum diye
Göz kapaklarımın arkasına çizdim resmini.
Şimdi gözlerim hep kapalı
Ve aklımda geleceğin gün yazacağım.
Werther ile Pollyanna masalı

Bir İslam Bir Hasret

Bir İslam bir Hasret'i unutamıyorsa eğer.
Günde bir paket sigara içip
Uyuyamıyorsa geceleri
Vazgeçmiyor işte.

Bir İslam bir Hasret'i bekliyorsa eğer.
Kelebek kadar da olsa ömrü
Ya da bir kuzgun kadar
Vazgeçmiyor işte.

Bir İslam bir Hasret'i özlüyorsa eğer.
Her gece ağlıyorsa hâlâ
Ve atmışbeş tane şiir yazmışsa ona
Vazgeçmiyor işte.

Ve bir İslam bir Hasret'i seviyorsa eğer.
Künyeside düşse boynundan
Fünyeside çekilmiş olsa bir bombanın
Vazgeçmiyor işte.

25 Haziran 2015 Perşembe

İtiraflar I

Sana hiç sinirlenmedim ben
Sense beni hep şiirlendirdin.
Dinle şimdi sana bişeyler itiraf etmek istiyorum.
Seninle hep el ele yürümek istedim ben.
En çok yeşil montunu yakıştırdım sana.
Hiç istemedim sigara içmeni
Çok güzel görünüyordun dumanlar arasında ama
Acıyordum işte ciğerlerini.
En çok "Tabiki de" dediğin zamanlar seni öpmek istiyordum.
Ve çok kez de dua ettim seni öperken dursun diye zaman.
Şimdi yoksun
Ve ben seni çok özlüyorum
Geri gelirsen bir gün
Bil ki
Seninle bir yıl opsiyonlu ömür boyu sözleşme imzalamak istiyorum.

Bak Anlatıyorum

İçimdeki alevi söndüren rüzgarın o kadar kuvvetliydi ki
Yıktı geçti herşeyi
Şehrim yerle bir
Şimdi anlatacaklarımı iyi dinle sevgilim.
Bak anlatıyorum bir bir.
Nasıl kapılmazdım ben sana
Bu cılız bedenim nasıl karşı koyardı
Bu kadar güçlü bir rüzgara
Yapamazdım yapamadım bende
Teslim oldum sana herşeyimle
Saçlarıma dokundun usul usul
Yüzümde gezdi ellerin.
Dudakların değince dudaklarıma
Ölüyorum zannettim
Ve cennet bir santim uzağımda.
Sevmeye seninle başlamadım belki ama seninle öğrendim.
Öğrendim bir rüzgara kapılınca karşı koyamıyor insan.
Bir meleği seviyorsan eğer uçup gider birgün.
Kanadın yoksa öylece bakarsın ardından bunu öğrendim
Ve son olarak
Sana düşünce çırpınılmaması gerektiğini çok geç öğrendim sevgilim.

Coğrafi Durum

Gökyüzüm kırıldı sevgilim.
Senin için aldığım dolunay paramparça
Gökkuşağı soluk
Artık taç yapamam onu saçlarına
Güneş, hayallerimin düştüğü suda boğuldu.
Rüzgârı tenine dokunuyor diye bizzat ben durdurdum.
Yağmur yeşertemeyeceğini bildiği için içimdeki umudu.
Çoktan vazgeçti yağmaktan.
Kar ise artık sadece saçlarıma yağar.
Bir de dağlar denize paralel diye içeri atılabilir.
Sensizlik sonrası coğrafi durumu bu yüreğimin
Gelsen şimdi
Tamir etsek herşeyi.
Sana yeni bir ay alsam
Gökkuşağını boyasan sen
Ve güneşi kurutsak beraber
Olmaz mı hiçbiri ?

15 Haziran 2015 Pazartesi

Bir Kal Tanesi

Bir kal tanesi olsam şimdi haziranlarda yağan.
Saçlarına takılsam
Avuçlarına birikip, ayaklarına dolansam,
Yüzünden süzüp toprağa karışsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?
Bir kal tanesi olsam şimdi az bulunan.
Derinlerine saklanıp sende tek kalsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?
Bir kal tanesi olsam şimdi.
Şiirlerine eylem olup,
Şarkılarına nakarat olsam.
Gitmeni engelleyebilir miyim ?

11 Haziran 2015 Perşembe

Haykıralım Sevgimizi

Gel sevgilim dök asimetrik saçlarını göğsüme.
Seyredelim yıldızları beraber.
Sen kalbimin gök gürültüsünü dinle
Ben kaybolayım gözlerinin elaya çalan yeşilinde.
Hiç uyanmayacakmış gibi düşlere dalalım.
Kimse koparmasın bizi.
Kimse bozmasın sessizliğimizi.
Durup durup ağlayalım sonra.
Değsin ıslak gözlerimiz birbirine.
Ve o vakit dursun dünya.
Biz haykıralım sevgimizi birbirimize.

Seni Geri Yuttum

Boğuldum, ela yeşili gözlerinin derinliğinde kayboldum.
Kayıp giderken kum taneleri gibi ellerin ellerimden.
Kokunu sökünce rüzgar cılız bedenimden.
Sesin yırtıp çıkınca kulaklarımı dışarı
Susutum, sırf ağlamamak için sustum.

Parçalanınca kalbim, kesince göğüs kafesimi kırık parçalar.
Kısa metrajımız geçince gözümün önünden.
Çözülünce diz kapaklarım gidişinden.
Kustum, içimdeki seni dışarı kustum.

Sonra unuttum.
Unuttum, dönüp bakınca bana geri.
Umut kaplayınca yine heryeri.
Bana yaptığın herşeyi unuttum.
Ve dışarı attığım seni geri yuttum.

Hayal Etmek

Bir sileceğin araba camına çarpan yağmur damlalarını savurduğu gibi,
Savrulduk seninle dört bir yana.
Oysa ben hep hayal ettim seninle buluşmayı bir yağmur mazgalında.
Karışmayı sonra toprağa
Yeşertmeyi bir fıdanı.
Dökülmeyi belki denize
Yaşatmayı içimizde balıkları.
Ama yapamayacağız hiçbirini.
Yuttu bizi bir kere hayat girdabı.
Ve sadece hayal etmek kaldı geri.
Sadece hayal etmek.
Beni seveceğin günleri.

Nasıl Seviyorum Seni

Hergün alevler yağıyor üzerime gökyüzünden.
İliklerimde hissediyorum sıcaklığını.
Ve kalbimin kaynadığını gözlerime gözlerin değince.
Yanıma gelsen eriyiveririm, uzağımda olsan donarım soğuktan.
Ben böyle büyük bir tezat cehenneminin içinde seviyorken seni,
Senin haberin yok bu sevgiden.
Olmayacakda hiçbir zaman.
Anlatamam sana çünkü sana seni nasıl sevdiğimi.
Belki Nâzım'ın Piraye'yi sevdiği gibi
Belki Attila'nın Aysel'i sevdiği gibi.
Yok yok hiçbirisi değil bunların.
Ben İslâm'ın Hasret'i sevdiği gibi seviyorum seni.

7 Haziran 2015 Pazar

Güneşi Kıskandıran Kız

Yüzünden belli oluyor masumiyetin.
Derinlerde bir şey var ama belli kelimeler doldurmuş kalbine.
Yazarak kusuyorsun sende kağıtlara dokunan kaleminle.
Güneş kıskanmış seni ardına saklanmış saçlarının.
Bu kadar kirin pisliğin içinde boyundan dolayıdır boğulmamışsın.
Tertemiz kalışının sebebi bu yüzdendir bakışlarının.
Savaştan kaçmayıp kahraman olmayı göze alıyorsun
Belki de senden sonrakilere savaşmayı öğretiyorsundur kim bilir.
Kim bilir belki bende senden cesaret alırım üçüncü raund için.
Çok garip tanıştık doğru
Kabul pek sevilecek bir insanda değilim ben.
Ama bil ki sevdiğim insanlar arasında yerin çoktan hazır.

*Yeliz'e

Dirilme Planı

Kusursuz bir plan yaptım sevgilim
Seni diriltmesi için gökten İsa'yı indireceğim.
*Biliyorum
Dirilsen bile yine beni sevmeyeceksin.
*Olsun
Belki bu sefer gitmezsin.
Yine dizlerine yatarım
Yine saçlarımla oynarsın sen.
*Sevmesende
Seviyormuş gibi yaparsın bu kez belki.
Ben hemen inanırım sana.
Ve gökkuşağını taç yaparım asimetrik saçlarına.
Şimdi dirilsen tüm geçmiş unutulur
Yepyeni bir sayfa açılır sana
Şimdi sen dirilsen varya
Bu herif çok ama çok mutlu
*Olur

5 Haziran 2015 Cuma

Seni Çok Özledim

Hiç umrunda olmadı seni sevmem.
Oysa ben,
"Rönesans dönemi kilise freksi özeni" gösterdim sevgime.
Ve bir gün bile gevşetmedim aşkımın vidalarını.
Sonra egzistansiyalizmle ilgilendim bir müddet.
Fakat yetmedi Søren Kierkgaard ile Frédéric Nietzsche.
Tarihe vereyim kendimi dedim.
Ve yepyeni bir şey öğrendim, Napolyon çok büyük bir kapitalistmiş sevgilim.
Sakalınıda cımbızla alıyormuş Sezar.
Ve galiba bu yüzden tavlamış Cleopatra'yı.
Ben tüm bu saçmalıklarla uğraşırken tek bir gerçeği öğrendim
Şimdi sana söylemenin tam zamanı.
Sevgilim, ben seni çok özledim.

Kuduz Köpek Yalnızlığı III

Bu sabah umut doğmadı güneşle beraber.
Bu sabah sökmedi şafak.
Ölü kuşlar tarlası penceremin önü.
Kırık kalpler çöplüğü.
Alabora olmuş hayaller denizi.
Anlamsız kelimeler sözlüğü.
İntihar edemeyenler uçurumu.
Kesik bilekler hastanesi.
İmkansız aşklar tekkesi.
Sulu gözlü aşıklar meyhanesi.
Ölü melekler morgu.
Eğik yüzler aynası.
Yorgun kanatlar sandalyesi.
Kayıp çocuk yetimhanesi.
Gelmeyecekleri bekleme durağı.
Kabulsüz dualar türbesi.
Ve en çok da kuduz köpek yalnızlığı.

Kuduz Köpek Yalnızlığı II

Bugün kendimi en çok bir kar tanesine benzetiyorum.
Dudaklarının üzerine düşmüş,
Erimekten korkmayan bir kar tanesi.
Erisemde içeri sızılırım diye bütün umudum.
Belki tükürüp kurtulursun hemen.
Belkide yutup kanına karıştırırsın.
Ve ben ne mutlu olurum senin içinde.
Yine fazlaca daldım hayallere sevgilim.
Beni anla demiyorum biliyorum yapamazsın.
Kimse yapamaz sadece Werther anlar acılarımı.
Sadece Werther öğretir bana ilacımı.
Sokak köpeklerine baktım az önce penceremden.
Kendimi en çok kuduz olanına benzettim.
Saldırıyor fazlaca sevmeye gelenede öldürmeye gelenede.
Ve hep yalnız ve hep şikayetçi sanki bu durumdan.
Ağzından ağlıyor salyalarıyla.
Ölüyor yavaş yavaş, yaralıyor önüne geleni.
Kaçırıyor herkesi herşeyi kendinden.
Ve ben en çok bu köpeğe benzettim kendimi sevgilim
Sen iyileştirmeye çalıştın bense hep yaraladım seni.

Kuduz Köpek Yalnızlığı

Sensiz günlerimi çentik atarak saysaydım eğer duvarlara.
Tek bir çizgim bile olmazdı.
Şehrim düştü çünkü giderken attığın adımlarınla.
Duvarlarım enkaz halinde.
Her yanda ölü melekler kırık kanatlar.
Gizli gizli ağlıyor palyaçolar kan denizi sahilinde.
Martılarda alışamadı gidişine.
Göç etti hepsi gittiğinin ertesi gününde.
Kuduz bir köpek yalnızlığı benimkisi.
Geçmesi kolay değil tedavi görmeden.
Tedavi kolay değil saldırganlığım yüzünden.
Kısacası ölümü kendi elinden vahşi bir yaratığım ben.

Werther ile Pollyanna

Başkası için öldürecekken kendini Werther.
Şakağı ile namlunun arasına girdi Pollyanna.
"Dur yapma ben burdayım ben seni severim" der gibi.
Düştü silah Werther'in elinden.
Gülümsedi Pollyanna.
Werther unuttu geçmişini.
Herşeyi oldu onun Pollyanna.
Yeni umutlar yeni hayaller kurdu Werther.
Yeniden yaşamak güzel dedi.
Yeniden içten gülümsedi.
Bir gün sıkıldı Pollyanna
Belki de haklıydı kim isterdi ki bir yaralı.
Gitmek istedi Pollyanna
Tumak istedi onu Werther.
Son şansıydı Werther'in Pollyanna.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Az daha sevsin seni Werther.
Az daha kandırsın kendini seninle.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Bu kez öldürür kendini Werther.
Gitmesen olmaz mı Pollyanna ?
Seni çok seviyor Werther.

4 Haziran 2015 Perşembe

Dramatizasyon

Hayatım koskoca bir dramatizasyon şu aralar.
Ve artık bir mucize gerek dirilmen için.
Ama affet sevgilim ben İsa değilim.
Ve ne kadar yalvarsamda inmez dünyaya biliyorum.
Seni sevmem onun umrumda değil.

Didaktik didaktik konuşuyorum herkesle şu aralar,
Senden kalma eski bir alışkanlık bitiremedim.
Bilirsin ama sen, ben seni pastoralde lirikde severim.
Ah nasılda unuttum bağışla,
Seni sevmem seninde umrunda değil.

Nasıl Becerdin ?

Kimi sevdiysem kaçtı gitti.
Daha küçük parçalara ayırıp yüreğimi daha derine gömüp gitti.
Sen evet sen daha hiç gelmemişken nasıl becerdin gitmeyi.
Beni daha koyu bir karanlığa hapsedip daha katı bir yalnızlığa itmeyi.
Nasıl becerdin gelmemişken parçalara bölmeyi tuz buz olmuş yüreğimi.
Nasıl becerdin hiç gelmemişken beni bu kadar ele geçirmeyi.
Nasıl becerdin binlerce kez ölmüş bir bedeni hiç gelmeden öldürmeyi...  

29 Mayıs 2015 Cuma

Seni Sevmek Ne Haddime

Yalnızlığa o kadar alıştım ki
Kendi kendime bile konuşmuyorum bozulmasın diye.
Yalnızlıktan yana derdim yok anlayacağın.  
Benim asıl derdim sensizlikle.
Boşaltmaya kıyamadığım kül tablaları
Kesmeye korktuğum şah damarı
Ve suda ıslanmış hayallerim var.
Sahip olduğum şeyler bu kadar azken
Nasıl isterim dimi ben senin benim olmanı.
Nasıl bakmak isterim yeşilliğe saklanmış ela gözlerine.
Hiç hakkım olur mu tutmak.
Küçücük ellerinden.
Ve sevmek seni ne haddime ?
Arada vasat şiirler yazarım sana
Sen dalga geçersin, gülersin belki
Ve ben sen güldün diye mutlu bile oluveririm bakarsın.
Bakarsın zamanla sevilecek bi taraf bulursun bende.
Bana da öğretirsin beni sevmeyi
Biliyorsun, ben bilmiyorum senden başka birini sevmeyi...

Yanılgı

Kaçıncı gidiş bu kaçıncı terk edişi mutluluk denilen kahpenin.
Bozuk saatin akrebi soktu sol yanımı içim zehirli affet.
Kaç kez boşalttım kül tablasını ciğerimin.
Kaçıncı intihar teşebbüsü bu beceremediğim.

Başımı yasladığım omuzlara mayın döşenmiş.
Kötü bir el şakasıymış saçımı okşamaların.
Uyuyamamalarım boşunaymış.
Sen çoktan uykuya dalmışsın
Ve sadece ben yaşadıklarımızı aşk sanmışım.

Eros

Mola diye bağırdı Eros.
Bi müddet bırak sevmeyi.
Çok yoruldun kaldıramıyorsun artık bi çok darbeyi.
Eğer durmazsan şimdi kendinle beraber öldürürsün sevdiğini.

Daha erken be Eros.
Ölmek içinde emekli olmak için de.
Daha çok şiir var yazılacak.
Daha çok göz yaşı var barajından taşacak.
Daha çok sigara var yanmayı bekleyen.

Eğer şimdi durmazsan bi daha hiç gelmez geri.
Yakar yıkar tüm emeğini.
Eğer şimdi durmazsan daha uzağa gider senden daha fazla çekilir çelik zırhlı kabuğuna.

Zaten hiç gelmeyecek ki.
Ben simdi dursam da devam da etsem sevmeye zaten hiç sevmeyecek beni.
O alışmış bir kere benim üzerimi çizmeyi.
Alışmış kalbimi tuzdan küçük parçalara bölmeyi.
Alışmış o beni kefensiz gömmeyi.
Alışmış o bekletip bekletip hiç gelmemeyi.

Daha Erken Tanımalıydım Seni

Benzer acıları yaşamış olanlar uzaktan tanırlarmış birbirlerini.
Rabbim neden daha önce tanışmamızı istemedi ?
Bak yine isyana karıştım ben.
Oysa sen olsan bi hayır vardır dersin böylesinde.
Yüreğini yükleseler insanlığın omzuna.
Tek adım atamaz çökerler oldukları yere.
Ve senin sabrettiklerini duysalar.
Koparırlar kendi kellelerini bedenlerinden.

Söyle hangi suyla yıkadın sevgilerini ?
Insan nasıl becerir bu kadar temiz sevmeyi ?
Nasıl direndin bu kadar ?
Nasıl kesmeden durabildin bileklerini ?
Ögretsene bize biraz güzel insan olmayı.
İsyan etmemeyi öğret bize.
Kus insanlığa insanlığından
Ve tükür yüzüne tüm sahte aşıkların.

Yaldızlı kelimelerle şiirler yaz.
Oyuncak et kendine tüm kafiyeleri.
Devrik cümlelerle anlat bize devirler süren sevmelerini.
Ve en çokta bağışla
Bağışla
Daha erken tanımalıydım ben seni..

Efrahim Yılmaz Kardeşime

Sana Hasret

"Herkese selam sana hasret"bu şiir.
Sana bu şiir Hasret
Bu şiir tam olarak sana hasret.
Şol cinnetin kesik damarları sarkıyor boynumdan.
Acı bir şey değilde.
Her an ölebilirim yâr kaybından..

Kaybediyorum

Bugün yirmilik düşlerimi çektirdim.
Ve hayallerimi kustum ezik çöp kovasına.
Islanmamış ne kadar umut varsa suya bastırdım.
Kaybetmediğim hâlâ ne varsa kaybediyorum anlayacağın.
Kaybetmek esrarıdır diyor şair olmanın, rahatlıyorum.
Ahrette seni kazanmak için.
Bugün hayatımı kaybediyorum.
Uzun metrajlı bir film şeridi hazırladım anılarımızdan.
Ölürken dahi en çok seni görmek istiyorum.

Şeffaf Kanatlı Melek

Senin bile haberin yokken bir melek olduğundan.
Şeffaf kanatlarını görüp aşık oldum sana.
Bak tam arlarıma gelmiş jilet.
Utanmıyorum kimselerden.
Haykırıyorum bak.
Aşığım sana.

Benim sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.
Bu yüzden seni sadece kâğıtlara yazıyorum.
Sana dolunay almak gibi uçuk fikirlerim var.
Müslüman mahallesinde salyangoz satmakla eş değer.
Çok mu irrasyonalist oldum bilmiyorum.
Tek bildiğim bir şey var benim.
Seni çok seviyorum.

"Çok Seven Hiç Mutlu Olamazmış Meğer"

Ben seni çok seviyorum sevgilim.
Diyeceksin ki şimdi yine başladın.
Vallahi benim suçum yok.
Aşkı bana sen aşıladın.

"Çok seven hiç mutlu olamazmış meğer"
Bende yeni öğrendim.
Ama hiç vazgeçmedim seni çok sevmekten.
Kat sayısını kaldırınca yüreğinin.
Yerleşeceğimi düşündüm hep.
Çok sevene kat sayı kalkmıyormuş meğer.
Bunu da şimdi öğrendim.
Ve kılçıkları kırıldı.
Kıl çıkmayan bedenimin.
Çok seven hiç mutlu olamıyormuş ya meğer.
Umrumda bile değil.
Senli mutsuzluğu
Sensiz mutluluğa çoktan tercih ettim ben.

Çoğul Sevmeli Şiir

Kimi sevdiysem çekti gitti.
Önce sen
Sonra Slaven Bilic.  
Demba Ba'da gidecek diye korkuyorum şu ara.
Tamam Ba gol kaçırınca kızdım ona.
Hadi Bilic'i de sevmeyebirim bundan sonra.
Ama asla senden vazgeçmem.
Söz konusu dahi edilemez çünkü seni sevmemem.
Futbol bu sonuçta bakarsın bir gün Bilic geri döner.
Demba Ba gol kralı olur.
Ama sen severmisin işte orasını bilmem..